İnce manasına gelen süptil (subtle) kelimesi ve yarı ince manasına gelen (semi subtle) yarı süptil kelimeleri burada madde hallerini ifade etmek için kullanılmış kelimelerdir. Süptil maddeler demek ince maddeler demektir ve bu maddelerin bulunduğu ortama süptil alem denmiştir. Yarı süptil maddeler demek ise yarı ince maddeler demektir ve bu maddelerin bulunduğu ortama da yarı süptil alem denmiştir.
          Süptil maddeler, yarı süptil maddelerin bir kat daha inceltilmiş halleri olup bir bakıma yarı süptil maddelerin devamı gibidirler. Onun için süptil alem yarı süptil alemin bir üzerinde bulunmakta fakat ondan kopmuş değildir.

          Yani, yarı süptil maddeler hidrojen atomu geliştirilirken etrafına yayılan partiküllerden meydana gelmiştir. Bu, geliştirilmekte olan hidrojen atomları ve çeşitlerinden ise içinde bulunduğumuz hidrojen alemi meydana getirilmiştir. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz hidrojen alemi, yarı süptil alem ve süptil alem birbirinden ayrı özelliklere sahip olmakla birlikte yani zaman ve mekanları birbirinden farklı olmakla birlikte birbirinin içinde bulunmakta ve bir bütün oluşturmaktadırlar.
          Fakat, hidrojen atomu geliştirilirken etrafına yayılan partiküllerden meydana gelen yarı süptil maddeler dünyadaki maddeler gibi bir özellik taşımamaktadır. Dolayısı ile maddelerin bu yüksek halleri enerji olarak ifade edilmektedir. Bu bilgiye göre, yarı süptil maddeleri kullanmak demek yarı süptil enerjileri kullanmak demektir. Süptil maddeleri kullanmak demek ise süptil enerjileri kullanmak demektir.
          Mesela ruhlar süptil maddeleri kullanmaktadırlar. Yani süptil maddelerden meydana getirilmiş küçük bir topluluğu, süptil bir enerji topluluğunu kullanmaktadırlar. Bu süptil enerji topluluğu ile de yarı süptil enerji ortamlarına ulaşılmaktadır.
          İncelik derecelerine gelince, yarı süptil maddeler süptil maddelere göre kabadırlar fakat dünya maddelerine göre o kadar çok ince ve hızlıdırlar ki, mesela bir insanın aklına gelen fikirler için yarı süptil enerjiler denmiştir. İnsan farkında olmasa bile bu enerjiler süptil enerjiler tarafından yani varlıklar tarafından kullanılmaktadır.  
          Fakat, burada bir şeyi unutmamak gerekir. İster süptil enerjiler olsun isterse yarı süptil enerjiler olsun neticede bunların aslı maddedirler ve manaları taşırlar. Manalar ise maddeden ayrıdırlar. Yarı süptil enerjilerle taşınan bu manalar, mesela bir insana yöneltilen veya gönderilen manalar insanın anlayabileceği bir şekilde onun beyninde bir bilgiye dönüşmekte ve dolayısıyla bir takım olayların meydana gelmesine sebep olmaktadır. Olayların ise neye hizmet ettiği bir çok kez hatırlatılmıştır.
          Kısaca, ruhlar tesirleriyle bu kainatta maddenin en ince hallerine direkt olarak bağlı bulunmaktadırlar. Bu incelikteki bir madde topluluğunun adı varlıktır, ve ruhun kabiliyetleri de bu varlıkta ortaya çıkmaktadır. Ruh, bu kabiliyetiyle ve bu varlığını kullanarak maddenin kaba hallerine doğru, yani kullandığı ince maddesine göre daha kaba olan yarı ince maddelere doğru uzanıp bağlanmaktadır. Yarı ince maddeler aracılığı ile de çok daha kaba olan dünya maddelerine uzanıp bağlanmaktadır.
          Dolayısı ile ruh, ne hidrojen aleminde bulunan insan beyninde, ne yarı ince maddelerin meydana getirdiği ara alemlerde ve ne de yüksek varlıkların bulunduğu yüksek alemlerde bulunmaktadır. Bu bilgilerden ruhun kainatta olmadığı ortaya çıkmaktadır fakat, arada bu kadar madde halleri olmasına rağmen yani farklı zaman ve mekanlar bulunmasına rağmen bir insanla bağlantısı anlıktır. Tesirler mekanizması ile birlikte bu sistemin üzerinde derin düşünülmesi yüksek sezgiler kazandıracaktır.