Dünyaya bir hediye olarak verilen bilgilerin ilk kısımları bir senteze tabi tutuldukları takdirde, ruhların tekamül ihtiyaçlarının ilk basit atomların meydana gelmesine sebep olduğu, ve bu basit atomların dışarıdan gönderilen çeşitli tesirlerle geliştirilerek çeşitli madde ve varyasyon topluluklarını meydana getirdiği, ve bu çeşitli varyasyon topluluklarının da, birbirine bağlı çok büyük bir madde topluluğu oluşturduğu, kısaca, kainatlar üstüne ait ilahi nitelik taşıyan ruhların, yine kainatlar üstüne ait sembolik olarak ifade edilen sonsuz tekamül ihtiyaçlarından bir tanesinin, bu kainatın asli maddesi olan amorf maddelerinden, tek ve bir bütün halinde koca bir kainatın meydana gelmesine sebep olduğu sonucu çıkartılacaktır. Yani ruhların tekamül ihtiyaçları bir sebep, kainat ise bu sebebin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

         Dışarıdan gönderilen tesirlerle çeşitli derecelerde geliştirilmiş basit atomlardan meydana getirilen madde ve toplulukları, içinde bulunduğumuz hidrojen alemi ismi verilen alemi meydana getirmektedir. Dolayısıyla, ilk basit atomlar amorf maddelerden meydana geldiği için, bu atomların oluşturduğu madde ve toplulukları yani hidrojen alemi, kainatı meydana getiren sayısı belli olmayan alemlerin daha ilk sıralarında yer almaktadır.

         Zaten içinde bulunduğumuz hidrojen aleminin ve safhalarının da, daha sonraki alemler için bir hazırlık ortamı teşkil ettiği, ve insanlık safhasının da bu alemin son hazırlık safhası olduğu belirtilmiştir.

         Kainatın tüm madde ve varyasyonları, sebep sonuç zincirine bağlı olarak meydana gelmektedir. Büyük sebep prensibi, ruhların ilk basit atomlara bağlanmasıyla birlikte başlamakta ve bu atomların, sebep sonuç zincirine bağlı olarak sonsuzluk kadar uzun zamanlar içinde meydana getirdiği koca bir kainata bağlanmasıyla son bulmaktadır.

         Yani ruhların bağlı oldukları süptil madde topluluğu olan varlıkların, kainatı tümüyle idare eden en yüksek idare mekanizmasına, ki buna ünite denmiştir, üniteye katılmasıyla sebep sonuç zincirinin de sonuna gelmiş olmaktadırlar. Ve aynı zamanda, üniteye katılan ruhların sonsuz tekamül ihtiyaçlarından bir tanesi de karşılanmış olmaktadır. Sebep sonuç zinciri üst bir kainata doğru devam edip gitmemektedir, veya üst bir kainatın temelini veya asli maddesini meydana getirmemektedir. Ayrıca diğer kainatlar ve prensipleri hakkında bir bilgi de verilmemiştir.

         Bu bilgiye göre sebep sonuç zinciri, hem alt alemlere hem de üst alemlere doğru uzayıp gitmektedir. Bu prensibe göre meydana gelen dünya maddeleri ve olayları da, tüm kainat maddelerinin bağlı olduğu büyük sebep prensibinin başladığı noktaya yakın bulunmaktadır.

         Dolayısı ile, bu büyük prensibe geniş açıdan bakmak ve dünyadan geçen kısımlarının nasıl birbirine bağlı olarak ilerlediğini görebilmek, büyük kainat düzeninin varlığı ve kusursuzluğu hakkında bazı sezgiler kazandıracaktır.