Tekamül ihtiyaçlarını karşılamak üzere kainat maddelerine ilk kez bağlanan ruhlar, pasif bir tekamül safhası içerisinde bulunurlarken, herhangi bir çaba veya gayret göstermemektedirler. Ruhların bağlı oldukları ilk maddeler, daha doğrusu ilk atomlar, ünite tarafından belirlenen bir programa bağlı olarak geliştirilmektedir. Bu program dahilinde geliştirilen atomların hareketleri, ruhların sonsuz kabiliyetlerinden bir tanesini harekete geçirip eşit şekilde uyandırmaktadır. Bu konuyu biraz açalım.

         Ruhlar, amorf madde parçalarına aynı anda bağlanamamaktadırlar. Bazıları daha erken bazıları da daha geç bağlanmaktadır. Ruhların amorf madde parçalarına bağlanmasıyla birlikte meydana gelen ilk atomların geliştirilmesi de aynı anda başlamaktadır. Dolayısıyla atomlar çok farklı gelişmişlik derecelerine sahip olarak bulunmaktadırlar.

         Yarı yarıya geliştirilmiş bir atomun hareketlerinin, ruhlarda uyandırdığı kabiliyetlerin derecesiyle, en son zenginliğe ulaşmış bir atomun hareketlerinin, ruhlarda uyandırdığı kabiliyetlerin derecesi arasında çok büyük farklar bulunmaktadır. Fakat aynı derecede geliştirilmiş atomların hareketlerinin, ki bu da o ruhların amorf madde parçalarına aynı anda bağlandıklarını göstermektedir, aynı derecede geliştirilmiş atomların hareketlerinin ruhlarda uyandırdığı kabiliyetlerin derecesi ise eşit olmaktadır.

         Pasif tekamül safhalarını tamamlayan ruhlar, en son hallerine kadar zenginleştirilmiş atomlardan kopartılmakta, ve bu atomlardan yayılan partiküllerinin de partiküllerinden meydana getirilmiş bir topluluğa, yani bir varlığa bağlanmaktadırlar. Yarı yarıya geliştirilmiş bir atoma bağlı olan ruhların ise henüz bir varlığı bulunmamaktadır.

         Ruhlar, birer varlık sahibi olduktan sonra, bu varlıklarını aktif olarak kullanmaya başlamaktadırlar. Aktif olarak kullanabilmeleri için de çaba ve gayret göstermeleri gerekmektedir. Yani varlık sahibi olana kadar eşit olan tekamül seviyeleri, bu çaba ve gayretin doğduğu noktadan itibaren çok uzun zamanlar içinde ve çok ince ayrıntılarla birbirinden ayrılmaya başlamaktadır.

         Bu ruhlar, varlıklarını kullanarak çok uzun zamanlar içinde bu aleme ait basit hayvan bedenlerini kullanmaya başlarken, yarı yarıya geliştirilmiş bir atoma bağlı olan ruhlar ise daha yeni yeni pasif tekamül safhasından kurtulup varlık sahibi olabilmektedirler. Bu bilgilerden sonra, yerde gezinen karıncanın neden insanlardan geri kaldığı veya neye hizmet ettiği daha iyi anlaşılacaktır.