(184) İNSAN HAYATININ ARKA PLANINDA BULUNAN GERÇEKLER :

Share

        http://www.dunyaana.com/images/aaaaaaaaturk.white.jpgİnsan hayatının yakın veya uzak geçmişi, bu günü ve geleceği de dahil olmak üzere, dünyada yaşanmış ve yaşanacak bütün hal ve durumlarının gerçekte ne oldukları ve var oluş sebepleri dünyaya bir hediye olarak verilen bilgilerde açıkça belirtilmiştir.

         Bununla birlikte, insan hayatının gerçeğinin neden binlerce yıldır açıkça ifade edilmeyip insanlardan gizli tutulduğu ve neden dünyaya hediye olarak verilen bilgilerle birlikte açıklandığı da ayrıca izah edilmiştir.

         Ve biz de, bu hayati değerlere sahip bilgilerin bir realite olarak yaşanmasına yardımcı olmak için, bu hediyede var olan bilgilerden bazılarını, genel bir değerlendirmeye tabi tuttuktan sonra kısaca ve basitçe ifade etmeye çalışıyoruz. Bu konuya, ’bir varlığın her hareketi, her kıpırdanışı kendisinden olmayan bir durumun ifadesidir’ bilgisini açarak hemen girelim ve insan hayatının gerçeğinin ne olduğunu kısaca ve basitçe ifade etmeye çalışalım.

        Her şeyden önce, bu dünyadaki bir insan bedeni ile, daha yüksek alemlerde bulunan bir insan varlığının, birbirinden farklı mekan ve zamanlara ait madde toplulukları olduklarının bilinmesi gerekmektedir.

         Bu yüksek alemlerdeki bir insan varlığının dünyaya doğması demek, kendisini yaklaşık olarak yüzde doksan oranında dünyadaki bir bedene bağlaması demektir. Arta kalan kısmı da bu varlığın kendi aleminde kalmaktadır. Varlıkların dünyadaki bedenlere nasıl bağlandıkları ve nasıl terk ettikleri ayrıntılarıyla izah edilmiştir.

         Dünyadaki bir bedene bağlanan herhangi bir varlık, maddelerinin inceliğinden dolayı, her ne kadar bir enerji topluluğu halini almış olsa da, bağlandığı dünya bedeni de kendisi de sonuçta bir madde topluluğudur. Hediye olarak verilen bilgilerde maddenin temel özelliklerinin neler olduğu da açıkça belirtilmiştir.

         Yani varlıklar kendi kendilerine harekete geçerek dünyadaki bedenlere bağlanmazlar ve terk etmezler, hatta yerlerinden bile kıpırdayamazlar. Dolayısı ile, bir varlığın her hareketi, her kıpırdanışı kendisinden olmayan bir durumun ifadesi, yani o varlığa hakim olan ruhun ifadesi olmaktadır.

         Ruhlar ise kainatlar üstüne aittirler ve ilahi niteliklere sahiptirler. Kainata yansıyan ifadeleri de kendi planları dahilinde meydana gelen ve bilinmeyen davranış şekilleri olmakta ve insan idraki dışında kalmaktadır. Kainatlar üstüne ait olan ruhlar, o yüksek alemlerde bulunan varlıkların arta kalan kısımlarına hakim olmakta ve ifadeleri de o varlıkların bağlı oldukları bedenlere yansımaktadır.

         Yani bir dünya bedeni topluluğuna göre, bir enerji bedeni topluluğu olan varlığa tam olarak hakim olan bir ruh, yardımcı varlıkların yardımlarıyla dünyada bir insan bedeni kurmakta ve hakim olduğu bu enerji topluluğunun yaklaşık yüzde onunu kendisine bağlayıp, geri kalan kısmını da dünyadaki yeni bedenine bağlayarak onu da hakimiyeti alıp her şeyiyle birlikte yönetmektedir.

         Dolayısıyla, kainatlar üstüne ait bir ruhun bilinmeyen davranış şekilleri, hakim olduğu bu enerji topluluğu aracılığı ile yani varlığı aracılığı ile, dünyanın mekan ve zaman şartlarında, maddelere ait olmayan ifadeler olarak, yani bir takım ruh halleri olarak ortaya çıkmakta ve insanlar da bu ruh hallerinin çeşitleri içerisinde yaşamaktadırlar.

         İnsan varlığı, bir zaman sonra yardımcı varlıkların yardımlarıyla dünyada bağlı olduğu bedeninden ayrıldığı zaman, dünyadaki bedeniyle yaşamış ve alışmış olduğu ruh halleri büyük bir değişikliğe uğramakta ve varlığın mekan ve zaman şartlarına yükseltilmektedir. Bu defa da varlık, ruhun ifadelerini, dünyadaki bedeniyle değil de, yüksek alemlerde bedensiz olarak yerine getirmeye veya yansıtmaya devam etmektedir.

         Fakat, varlık ruhun ifadelerini yüksek alemlerde bedensiz olarak yansıtmaya devam ederken, dünyada yaşamış olduğu bütün güzelliklerin, bütün sevgilerin yükseltilmiş değerlerine sahip olarak, yani dünyadaki insanlar tarafından görünmeyen ve bilinmeyen güzelliklere sahip olarak, ruhun ifadelerini yansıtmaya veya taşımaya devam etmektedir.

         Bu durum, insan varlığının dünya okulundan mezun olacak kadar öz bilgilerini artırmış olduğunu göstermektedir. Bu öz bilgilerin de, dünyada insan olarak yaşanan hayatın sonuçlarıyla yani realitelerle elde edildiği bir çok kez tekrar edilmiştir.

         Kısaca sevgiyle, saygıyla, vicdanla yaşanan bir dünya hayatı, bir insan hayatı, varlığın kendi aleminde tarifi imkansız büyük bir huzur ve mutluluğun doğmasına sebep olmaktadır.

         Varlığın maddi özellikleri hatırlanacak olursa, bu huzur ve mutluluk da yine ruhun kendi içinde meydana gelen ve bilinmeyen davranış şekilleri olarak ortaya çıkmakta ve sonsuzluk kadar uzun zamanlardan sonra kazanılan büyük bir başarıyı ifade etmektedir.

Share

Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.

Copyright © Dünya Ana