MUKADDERAT VE İCABAT - Dr. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 22

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%202.jpgB – İNSANLARIN DÜNYADA YAPMAKLA MÜKELLEF BULUNDUKLARI VAZİFELER

Bütün bu müşahede ve mülahazalar bize daima ayni hakikati tekrar tekrar anlatıyor. Dünyadaki ruhi ve vicdani faaliyetlerimiz ne kadar ön plana alınır ve dünya hayatımızda ne kadar hakim bir rol oynarsa spatyomdaki saadetimiz ve gelecek mukadderimiz o kadar emniyet ve huzur içine girmiş olur. O halde burada açıklanması çok lüzumlu olan bir bahisle daha karşılaşıyoruz: Maddi ve ruhi faaliyetler ne demektir? Ve dünya hayatında insanın tekamülü bakımından bu faaliyetlerin rolü nedir?.. Madem ki müstakbel hayatın emniyeti bu faaliyetlerin ayarlanmasına ve bilhassa manevi, yani ruhi ve vicdani faaliyetlerin ön planda bulunmasına bağlıdır, o halde bu faaliyetlerin maliyeti hakkında oldukça sarih bir fikre sahip bulunmamız icap eder. Maddi ve ruhi, yani vicdani faaliyet derken dünya hayatında, insanın iki türlü faaaliyeti düşünülmelidir.

Devamını oku...

MUKADDERAT VE İCABAT - Dr. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 18

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%201.jpgMUKADDERAT – İCABAT VE TEKAMÜL

Dünyada daima kötü işler yapmış, başkalarının ızdırabına, azabına, göz yaşlarına kendi kötü hareketlerile bile bile, istiye istiye sebep olmuş bir insanın elbette karşılaşacağı neticeler kendisi için sevinçli olmıyacaktır.

Güldüren güler, ağlatan ağlar. Bunun aksini düşünmek çırılçıplak ateşe giren bir adamın ateşin içinde latif ve hoş bir serinlik bulacağını beklemesine benzer.

Devamını oku...

MUKADDERAT VE İCABAT - Dr. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 20

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%20genc.jpgMUKADDERAT KARŞISINDA VİCDAN VE MESULİYET DUYGUSU

Mademki insanın mukadderatı efal ve harekatının neticelerine göre taayyün etmektedir o halde insan mukadderi bakımından, yapmış olduğu her işten mesuldur. Fakat insanın bu mesuliyeti, onun doğrudan doğruya ruhunda ve vicdanında gerçekleşen bir mevzudur. Yani dışardan hiç bir kimse onu herhangi bir hareketinden dolayi cezalandırmaz. Binaenaleyh bu bakımdan bir mücazat veya mükafat yoktur. Her iş ruhta olup biter. Demek ki eğer mükafat mücazattan bahsetmek caiz olursa denebilir ki insan gene kendisini kendisine – yaptığı işlerinden dolayi – cezalandırtır veya mükafatlandırtır. Ve bu hususta hükmedecek olan hakim de onun vicdanıdır. Vicdan ise ruhun öz malı olan bir melekesi, bir kudretidir.

Devamını oku...

MUKADDERAT VE İCABAT - Dr. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 14

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%207.jpgMUKADDERAT VE TALİH

Bir insan, talihim yardım etmedi, derken acaba kimin kendisine yardım etmesini beklemekte veya beklediği şeyi kendisine vermediği için kimi şikayet etmektedir? Talih nedir? Mukadderat meselesini iyice anlamış olanlar için talih hakkında uzun uzadıya izahlara lüzum ve ihtiyaç yoktur.

Çok basit bir misal vereceğim: Etrafı açık bir kulenin tepesinde gözlerini sımsıkı yumarak alabildiğine koşan bir adam aşağı yuvarlandığı zaman talihsizliğinden bahsederse onun akıllı bir insan olmadığına hükmedebilirsiniz.

Talih insanın kendi basiretli hareketlerinin, talihsizlik ise akılsızca yaptığı işlerin neticesidir. Bir tebliğinde talih mevzuuna temas eden kadri şunları söylüyor.

Devamını oku...

ALLAH - Dr. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 4

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%203.jpgALLAH YOLUNDA OBJEKTİF VE SUBJEKTİF RUH FAALİYETLERİNİN KIYMETİ

Buraya kadar söylediklerimizden şu sonuç çıkar:

İnsanın, bir tek dünya hayatında olduğu gibi, bütün ruh hayatının çeşitli maddi aşamalarında da birbirinden daha gelişmiş ve kapsamlı idrak ve şuur halleri arz eden çağları vardır. Hiçbir varlık, tabiata hakim olan Tekamül Yasası’nın bu icabından kurtulamaz.

İnsanın bir tek dünya hayatında çevresindeki eşya, olaylar ve bunlarla kendisi arasındaki ilişkiler hakkında giderek artan bilgisi ve anlayışı oranında kendi öz varlığı hakkındaki şuur ve idraki genişler.

Devamını oku...

Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.

Copyright © Dünya Ana