GALAKTİK ANLAYIŞ VE İNSAN REALİTESİ

http://www.dunyaana.com/images/muharrem%20gk%202.jpgGalaktik anlayış;  evrensel ve ruhsal yasaları öğrenip harfiyen uyguladıktan sonra ortaya çıkacak olan bir anlayıştır kanaatindeyim.Evrensel ve ruhsal yasaların bizleri ilgilendiren bir kısım bilgisi mevcut. Tezahür ortamında bunlar apaçık değildir, yani şuurlu değildir. Varlık tarafından ise bunları yaşamak çok doğaldır.  Bu doğallığından dolayı belki yasa bile denmez. Fakat bizim, çocuk gibi söz dinlemez maddi dünyamıza uygulanması zor yasalardır. Eğer böyle tezahür ediyorsa bizleri de, dünyayı da, kendilerine benzetecekler demektir. Varlıklar da usanmak diye bir şey olamaz, bu işin peşini bırakmayacaklardır. Bizim dünyamız da ayrıca bir varlıktır. Kurtcuk gibi dolaşıyoruz, realitelerimiz ancak önümüzü görmemize yarıyor. Kainat da varlıktır. İmajinasyonlar, iradeler, minicik yavrular gibi dünyaya doğmuştur, yanında şuur da var.

Bunlar için, yani iradeler veya şuurlar için serbest şuur, bağlı şuur gibi ifadeler kullanıyoruz, bağlı şuur nereye bağlı?  Varlık çekildiği zaman şuurundan da iradesinden de eser kalmıyor. Demek ki bağı ruh’ta . Bu bağ böylemi kalacak? Arkası gelecek, daha fazla şuur, daha fazla irade, daha fazla bilgi, buna benzer ruh kabiliyetleri artacaktır, bu gezegen böyle kalmaz. Bizler de realite olarak hazır olmamız lazım, hazır olmakta , kafa yormaktan, öğrenmekten, öğretmekten geçer. Olmuş veya olacak , doğmuş veya doğacak her şey ruhsal bir imajinasyonun eseridir. Önce kendimiz hakkında küresel bir anlayışa , sonra çevremiz hakkında küresel bir anlayışa, daha sonra insanlık hakkında küresel bir anlayışa, daha sonra dünyamız hakkında küresel bir anlayışa sahip olabilmeliyiz.

En sonunda dünyadan ayrılmadan , daha dünyadayken galaktik bir anlayışa sahip olabilmek için hazır olmalıyız.

Komşulara yan gözle bakılmaz!  Ruhun yaratıcı imajinasyon yeteneği sadece maddi alemlere doğuşunda ve alemlerin doğuşunda kullanılan yeteneklerden bir tanesidir, bilmediğimiz ve düşünemediğimiz daha bir çok yeteneklere de sahiptir. Bu kabiliyetlerle ne işlerin yapılabileceğini bu kafa ve realiteyle  aklımız ermez. Oluk başında oyuna dalan çark evine düşer diyorlar…

Muharrem Gök ( 1998 )