RUHLAR ARASINDA - DR. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 2

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%202.jpgRUHLARA DAİR

Eğer bu kitapları bütün psişik, metapsişik ve spiritik konuları iyice tetkik etmiş ve kavramış bir okuyucu kütlesi için hazırlamış olsaydım, bu bahsi burada açmağa lüzum görmezdim. Fakat bilhassa son zamanlarda bu işlerle yakından alakalı görünen ve hatta kendilerini kompetan (uzman) zenneden bazı kişilerin de dahil olduğu büyük bir araştırıcı zümresinin ruhlarla görüşmek meselesi karşısındaki henüz hazırlıksız durumu, bu işi ta başından itibaren ele almanın lüzumunu bana hissettirdi. Zira böyle yapılmadıkça ruhlarla temas bahsinde mütalaaya mevzu teşkil eden vetirelerin (süreçlerin), hadiselerin ve vak’aların arzu edilir derecede verimli bir bilgi ışığı altında görüşülmesine imkan hasıl olmıyacaktır. Binaenaleyh ruhlarla görüşmek bahsine girişmezden evvel ruhlar kimlerdir, mevzuu üzerinde durmak lazım geliyor.

Ruh hakkında evvelce* izahat verilmişti, onları burada tekrarlıyacak değilim. Ancak üzerinde durduğumuz bahislere okuyucularımın hazırlanabilmesini sağlıyacak lüzumlu bazı bilgileri burada belirtmeyi faydalı görüyorum.Ruh, dünyamızda ve madde kainatında ancak maddi araçla tezahür zemini bulan müessir bir kudrettir. Bu kudret devamlı bir tekamül halindedir. Ve bu olgunluk da ruhun maddelerle olan münasebetinde mevcuttur. Binaenaleyh onun bir taraftan geriye doğru uzanıp simsiyah ufuklar içinde kaybolan karanlık, diğer taraftan beşer gözünün dayanamıyacağı nurlu sahalarda ileriye doğru akıp giden aydınlık hayat safhaları vardır. Geri hayat safhalarını sonuçlandıran cehalet ve görgüsüzlükten dolayı beceriksizlik ve çocukluk haline mukabil, görgü ve tecrübe ile inkişaf etmiş kudretli ve yapıcı melekelerin ruhta tezahürü onun ileri hayat safhalarını vasıflandırır. * B. Ruhselman - Ruh ve Kainat.  (91-104)  arasındaki sayfalara müracaat.

Şu halde ruhlar derece derece yükselerek birbirinden ayrılırlar. Acaba ruhların bu tekamül derecelerini tebarüz ettiren hususiyetleri nelerdir? Bu büyük suali şu küçücük kitabımda kendi kendime sormak istemezdim ve onu bilahara neşredilecek daha geniş mevzular içinde mütalaa etmeği arzulardım. Fakat medyomluğun birçok ince ve karanlık noktalarından bir kısmını aydınlatmak için bu mecburiyete katlanmak zarureti hasıl oldu.Her şeyden evvel şunu arzedeyim ki, ruhların huzurlarını, geri taraflarını, aşağı duygu ve düşüncelerini veyahut da meziyetlerini, ileri kabiliyetlerini, yüksek duygu ve düşüncelerini öğrenmeğe çalışmakla, onların ancak bizimle temas noktaları bakımından derecelerini üstünkörü tayin edebilmek imkanını buluruz.Acaba bir araştırıcının böyle bir tasnife ihtiyacı var mıdır? Denilebilir ki, ruhlarla görüşmeğe niyet etmiş herkesin bu hususta azçok bilgiye sahip olması şarttır. Bu cihetin ihmalinden ötürü zararları başka yerlerde uzun uzadıya anlatacağız. 

Burada bazı okuyucularımın aklına şöyle bir fikir gelebilir: Göremediğimiz, duyamadığımız, hatta mevcudiyetine bile nazlana nazlana inanmağa çalıştığımız varlıkların özelliklerine ve ruh hallerine dair çizilmiş hayali bir şemanın tatbikatta ne faydası olabilir? Bu fikri bir itiraz olarak ileri süren aziz okuyucumun yerden göğe kadar hakkı var. Zira o göremiyor, duyamıyor ve nazlana nazlana inanıyor veya inanmıyor. Ama, ne yapalım ki, şu biçare yazar dostunuzun da bunun aksini iddia etmekte yerden göğe kadar hakkı var. Çünkü o da görüyor, duyuyor ve kendi varlığına kendisini inandıran bilgi, duygu ve görgü temellerine müstenit sağlam bir inançla ruhların varlıklarına ve onları var edene inanıyor. Bu inanış ne telkinle, ne sadece arzu etmekle, ne işitmek ve görmekle, ne cennetin çekiciliği ve ne de cehennemin korkusu ile mümkün değildir. Bu, senelerce süren sabırlı ve devamlı bir çalışmanın, bir cesaretin, bir çabanın temin ettiği görgü ve tecrübelerin mahsülüdür. Sathi çalışmalarla elde edilemez. Fakat bir defa elde edildikten sonra artık kaybolmamak üzere ruhta, büyük bir kıymet halinde mevcudiyetini daima hissettirir. Ben bunu bütün okuyucularım için temenni ederim.

BEDRİ RUHSELMAN