BEDENSİZ YAŞAM

Share

http://www.dunyaana.com/images/muharrem%20gk%203.jpgBedenli bir varlığın bir zaman dilimi içinde dünyada yaşamış olduğu hayata bedenli yaşam veya bedenli hayat denir. Fakat bu hal ruhsal varlıklar için söylenemez. Ruhsal varlıkların konumlarını incelerken zaman, mekan kavramını hiçbir zaman unutmamak gerekir ve ruhsal varlıklar sayısızdır.

Enkarnasyon denilen bedene doğuşlar, kainatın her yerinde farklı ve çeşitlilik az ederler. Tüm enkarnasyonlar, tüm doğumlar mutlaka bir zaman dilimi içerisine ve maddi bir bedene bağlanmakla gerçekleşir. Bu madde bedenler maddenin her çeşit vibrasyonunda akan veya durgun zamanlar içerisinde bulunabilir.

Bir ruhsal varlık yüksek vibrasyona sahip bir maddi aleme enkarne olduğu zaman biz onun bedenini göremeyiz. Doğal olarak doğduğu alemi de göremeyiz ve bir fikir sahibi olamayız. Dünyaya enkarne olan ruhsal varlıklar ise maddi vibrasyonun en yavaş titreşimine sahip bir ortama ve zamanın en yavaş aktığı bir sahaya enkarne olmaktadırlar. Dünyaya doğan bedenli varlıklar, insanlar, bedenlerinin ve dünyanın maddi vibrasyonlarının çok düşük ve yavaş olmasından dolayı içlerindeki ruhsal varlığın yetenekleri hapsolmuştur. Bedensiz yaşam bedenini bırakıp öbür dünyaya giden bir insanın yaşamını akla getirse de onun yine bir bedeni vardır. Bu beden yüksek bir maddi vibrasyona sahip olduğu için biz onu göremeyiz. Bu maddi vibrasyonların her sahası bir alemdir. Dolayısıyla binlerce alem ve binlerce yaşam alanı bulunmaktadır.

Bedenli varlıkların sahip oldukları ruhsal yetenekler beden vibrasyonu yükseldikçe artmakta ve vibrasyonun düştüğü orana göre kapanmaktadır. Yetenek azalmaktadır demiyorum. Üstü kapanmaktadır. Açık veya kapalı ruhsal yeteneği olmayan bir insan olamaz. Ruhsal varlıkların yüksek vibrasyona sahip alemlere enkarnasyonları hızlıdır ve programına göre uzun süre kalıcı olabilir. Fakat dünya gibi düşük vibrasyona sahip bir aleme enkarnasyonları hem yavaş hem de alışmak için bekleme sürelerine ihtiyaç vardır. Dünyaya olan enkarnasyonlardaki bekleme ve alıştırma süreleri bedenli hayatı bırakırken de tekrarlamaktadır. Dünyadaki fizik bedeni ile dünya yaşamına tam uyum sağlamış bir insanın bir anda yüksek alemlere çıkıp orada yaşamaya devam etmesi imkansız denecek kadar zordur. Bunun için dünya hayatına alışan bir kimse fizik bedenini dünyada bırakır bırakmaz bu bedeni kontrol ve idare ettiği aracını dünyanın daha yüksek vibrasyonuna sahip bir ortamında bekletmeye alır. Burası öbür alem diye bildiğimiz “spatyom” alemidir. Ruhsal varlığın bu aracıda maddedir ve “can”dır. Sizin “huy” diye bildiğiniz tüm duygular bu ruhsal varlığın aracının ve dolayısıyla “can”ın yetenekleridir. Ruhsal varlık dünyada kontrol ve idare ettiği fizik bedenin enerjisini kesince bedenini bırakan bir insandan “can” denilen duygular çıkar. Ruhsal varlık yani “ruh” çıkmaz. Bu varlık spatyom dediğimiz öbür alemde uyanıklık derecesine göre mesela dünya zamanıyla en az 1ay veya durumuna göre binlerce yıl da kalabilir. Bu uyanıklık, kendi iç dünyasını bilen ruhsal bilgi ve idrakle alakalıdır. Dünya hayatında bir başkalarına karşı olan uyanık olmak veya bilinmek burada geri planda kalır.

Spatyom dediğimiz bu alemde dünyada yaşadığımız olaylar tekrar tekrar ve abartılarak yaşanır ve tüm hayatın muhasebesi mutlaka yapılır. Burada bedensiz bir hayata sahip değilsiniz. Çok ince partiküllerde yine bir bedeniniz var. Fakat savunmanız yoktur. Hafıza kaybı veya unutkanlık yoktur. Dünya hayatını muhasebe ederken gözlerinizi kapayamazsınız veya kulaklarınızı tıkayamazsınız. Bir olayı tekrar tekrar yaşarken sırtınızı da dönemezsiniz. Bu bedenin bulunduğu ortamdaki zaman dünyadaki gibi akıp gitmez. Bir faaliyet gösterirseniz zaman akar, göstermez iseniz durur. Zamanın bu özelliğinden dolayı varlık istediği an istediği yerde bulunabilir. Bedensiz bir yaşam ve hayat, bir forma sahip insana değil ruh varlığına has bir durumdur.

Muharrem Gök

Share

Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.

Copyright © Dünya Ana