MUKADDERAT VE İCABAT - Dr. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 9

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%202.jpgİLAHİ İRADE KANUNLARI KARŞISINDA VARLIKLARIN İRADELERİ

İlahi irade ile, insan iradesinin hiçbir şekil ve surette ve hiçbir yoldan mukayase ve müşabehetinin bahis mevzuu olmadığı hakkındaki imanımız en büyük hakikatlerden birinin ruhumuzdaki ifadesidir. İlahi irade kanunları karşısında, onlarla boy ölçüşmek şöyle dursun, nisbet dahi edilebilecek hiçbir irade yoktur. Şu halde insan iradesini inkar etmek mi lazımgelecek? Asla!...İşte yukarıda serdedilen sual ve cevabın manalarını izah etmekle, mukadderat bahsinin en güç ve içinden çıkılmaz bir bahsini, beşeri kudret ve imkanlarımız nisbetinde daha kolaylıkla anlaşılabilir bir hale sokmuş olacağımızı sanıyorum. Burada evvela irade ve tahayyül bahisleri üzerinde uzun uzadıya konuşmak icap ederdi. Fakat oldukça uzun olan bu mühim bahisleri bazı zaruretlerle başka bir kitap halinde çıkarmağa karar vermiş bulunduğumuz için irade hakkında burada çok kısa ve ancak mevzuumuza yeteri kadar konuşacağız.

Devamını oku...

MUKADDERAT VE İCABAT - Dr. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 8

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%20genc.jpgİLAHİ İRADE KANUNLARI SONSUZDUR VE SAYI İLE MUKAYYET DEĞİLDİR

İlahi irade kanunlarında bir son, bir hudut, bir sayı mefhumunu kabul etmenin ne kadar abes olduğunu şimdiye kadar yapılan mülahazalar esasen göstermektedir. Hiçbir şekil ve surette, hiçbir şeyle nisbeti bahis mevzuu olmıyan Mutlak hakkında tam bir bilgi aczi içinde bulunurken, Onun iradesinin mahdutiyetinden, ve o iradenin mahdut tecelliyatından bahsetmeğe kalkışmak hakikaten düşüncesizce bir hareket olur. Kainatın, ilahi gayeler yolunda nizam ve ahengini temin eden ilahi irade kanunlarından dışarı en küçük bir harekette dahi bulunabileceğini düşünmek doğru olmaz. Zira hudutsuzluk ve sosuzluk mefhumunu ifade eden bu ilahi müeyyidelerin dışında kabul edilmiş herhangi bir hareket, o müeyyidelerin muayyen bir noktada son bulmuş olduğunu anlatır ki böyle bir şeyin olmasına imkan düşünülemez.

Devamını oku...

MUKADDERAT VE İCABAT - Dr. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 7

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%201.jpgİLAHİ İRADE KANUNLARINDAKİ KATİLİK VE DEĞİŞMEZLİK

İlahi irade kanunları değişmez ve katidirler. Allah'ın iradesinin tezahürleri hiçbir tesire tabi olarak istikametlerini değiştirmezler. Ve aksi istikamette hiçbir iradenin ve hareketin onlar üzerinde müessir olabileceği de düşünülemez. Zira böyle bir düşünce, her şeyden evvel Ondan daha üstün ve müessir bir kudretin mevcudiyeti vehmine kapılmış bulunmanın bir ifadesi olur. Saniyen bu hal, Allah'ın mutlak ismi ile telifi kaabil olmıyan bir durumu meydana getirir. Mutlak ismile kendisine tapılan Kudretin ismindeki azametin en küçük ve beşerin ancak anlamağa yaklaşabileceği bir zerresinin manası üzerinde durabilecek kudreti gösterenler, ilahi kudretin tezahürü olan faaliyetlerin; alelade bir insanın, bir varlığın ve herhangi bir mahlukun faaliyeti gibi zamanla, mekanla, hadisatla mukayyet olmayacağını az çok takdir etmeğe çalışır.

Devamını oku...

MUKADDERAT VE İCABAT - Dr. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 6

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%206.jpgTABİAT KAİDELERİ

Büyük dostumuz ve üstadımız olan bir ruh varlığı on beş sene evvel bize şunları söylemişti: ( Tabiat kanunları, bütün avamilde tecelli eden iradei ilahiye kanunlarıdır.) Şu halde, tabiat kanunları veya kaideleri insanların hadisat hakkındaki anlayişlerine göre isimlendirilmiş bir kısım ilahi irade kanunlarıdır.Dünyevi anlayişe göre, tabiat hadiselerinin tetkiki sırasında insanların dikkat etmiş oldukları tabii nizam ve tertiplerden istihraç edilmiş birtakım kaideler vardır. Bunlara öteden beri tabiat kanunları veya kaideleri denilegelmiştir. Fakat unutulmasın ki bunlar da, ilahi irade kanunlarının, bizim alemimizdeki tabii dediğimiz hadiselere ait tecelliyatıdır. Kıymetli ruh dostlarımızdan Akın: << Tabiat kanunları, ilahi irade kanunlarıdır, >> diyor.Tabiat kaideleri, yalnız üç buutlu realite dahilinde düşünmek zorundaki insan oğlunun maddi görüş, araştırma ve hatta düşünce imkanlarına göre müşahede edebildiği hadisatı icaplandıran müeyyidelerdir ki bu nevi hadisat, onun tabiat alemini teşkil eder. 

Devamını oku...

MUKADDERAT VE İCABAT - Dr. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 5

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%202.jpgİLAHİ İRADE KANUNLARI 

Ruh ve kainat kitabının bir bahsinde kendi kendimize şöyle bir sual sormuştuk: Acaba ben, şu gökyüzünde ve gözümün önünde apaçık duran aya neden mesela, Beyazıda gittiğim gibi yürüyerek gidemiyorum? Bu işten beni meneden kuvvet nedir? Polis mi? Jandarma mı? Hayır, beni oraya gitmekten alakoyan böyle bir kuvvet yok! Bununla beraber ben bu işi yapmağa muvaffak olamıyorum. Keza, acaba neden denizin üzerinde yürüye yürüye Beşiktaştan Üsküdara kadar gidemiyorum? Beni bu işten alakoyan kimdir?...Ve ateş halinde kızarmış bir demir çubuğunu avucumun içine alarak neden tutamıyorum? Ve nihayet acaba niçin bin sene dünyada yaşamak iktidarına malik değilim?...ilh. Böylece benim bazan çok istediğim işlere de engel olan binlerce imkansızlık etrafımı sarmıştır. Ve ben irademe karşı gelen bu imkansızlıkların mevcudiyetini tabii görmeğe o kadar alışmış bulunuyorum ki artık bunları hiç de yadırgamıyor ve aksini düşünmeğe bile lüzum görmeden böyle olması lazımmış gibi kabul ediyorum.

Devamını oku...

Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.

Copyright © Dünya Ana