AURA

Niçin; sarı, pembe, mor auranın en güzel renkleri arasında bulunmaktadır?

İngiltere, Cardiff medyumlarından Joyce Welch hemen hemen tamamını trans halindeyken kaleme aldığı (ve aura ağırlıklı olan) ikinci kitabında bu ve benzeri sorulara yanıtlar getiriyor.Halen bir torun sahibi olan J.Welch yıllar önce, başarılı bir iş hanımı iken tekerlekli iskemleye bağlanamak zorunda kalmıştı. Bu zoraki pasiflik onu zihinsel aktifliğe zorlamış ve kısa zaman içinde kendisinde kendiliğinden beliren bir duyarlılık ile kısa zamanda bedensiz rehberleriyle bağlantı denemeleri yapmaya başlamıştı.

Medyumun özellikle “Mysteries of Life” adlı eseri; ruhsal alem, rehber varlıklar, şakralar, duyular dışı algılama(DDA), grup ruhları, astral plan ve simgelerin anlamları vb. ruhçuluğun önemli kavram ve konularını içermektedir. Bunlardan sadece aura konusuyla ilgili aşağıdaki özet medyumun adı geçen kitabından derlenmiştir.Bir fizik bedene bağlı, yani enkarne durumda bulunurken, ruhumuzu (asıl kendimizi, yüksek benimizi) elbetteki göremeyiz ama, onunla bağlantılı olmaktan dolayı ortaya çıkan ve bir enerji ve ışık alanı olan “aura”yı zaman zaman da olsa görebiliriz. Aura; genellikle baş, kollar ve ellerde yoğun olmak üzere, vücudun çevresinde sürekli olarak değişen renkli bir hale(halo) olarak görülebilir. Bireyin düşünceleri ve hissiyatı değiştikçe bu halenin renklerinde de dalgalanmalar ve değişmeler oluşur. Kuşkusuz bu, zihin özüyle algılanan bir olaydır, biyolojik gözle değil…

Her canlının bir aurası vardır. Aura, ruhun tezahürünün, bilimsel bir kanıtıdır, aynı zamanda; çünkü auranın resmi özel bir kamera ile çekilebilmektedir. Auranın yapısı (aynen ‘parmak izi’ gibi) bireye özeldir. Yani, birbirinin aynı onlan iki aura yoktur. Kişinin aurası, aynı zamanda onun zihinsel gelişiminin de göstergesidir.

Herkes (zihin gözüyle) aura algılayabilecek durumda değildir. Bu algılama, büyük ölçüde kişinin metabiyolojik yanıyla ilgili bir konudur. Böyle bir algılama için özel bir neden olmalı. Bazıları da, gördüğünün aura olduğunu bilmeden onu bir şekilde (kendiliğinden, spontan olarak) algılamış olabilir. Eğer ruh varlığı, bağlantıda olduğu bedenin (bireyin) dikkatini çekmek amacıyla bunu yapıyorsa(böyle bir yöntem uyguluyorsa), mesaj alınana kadar, bu algılamalar/deneyimler zaman zaman yinelenecektir.

Auradaki renklerden her birinin ne anlama geldiği ruhsal öğretmenlerimiz tarafından verilmiştir. Avra renklerinin içerdiği mesaj evrensel niteliklidir, bu gezegende ve bu gezegen ötesinde…

Auranın renkleri kaç tanedir?
Onbir (11) adet aura rengi vardır. Bunlardan 10 tanesi bizimle birlikte(ölüm denen geçişle) öte aleme aktarılır. Kahverenk olan 11.cisi maddesel/dünyasal şeylerle ilgili olduğundan, öte alemde ona yer yoktur.

Öteki aura renkleri nelerdir?
Sarı, koyu(bulanık) yeşil, açık yeşil, turuncu, şeftali sarısı, kırmızı, pembe, beyaz, mavi ve mordur.

Aurada her seferinde birden fazla renk görünür mü?
Elbette. Hemen hemen çoğu zaman, değişik düşünce ve hisler içindeyizdir. Bizlerin bu hali, değişik renkler olarak auramıza elbette ki yansır.

Belli bir renk auranın içinde ne kadar süre kalıcıdır?
Belli bir renkle ilgili hissiyatın/düşüncenin dışına çıkana kadar… Belli bir hisiyatı terk ettiğimiz zaman, onunla ilgili renk de yerini başka bir renge terk eder. Örneğin, çok negatif hisler ve düşünceler içinde bulunan birinin aurasından koyu(bulanık) yeşil renk kolay kolay gitemez. Ama bu demek değildir ki, birey bu hal içindeyken, başka renkler de bu kirli yeşilin çevresinde bulunmaz; elbette ki başka renkler de bulunur. Örneğin, bu durumlarda yeşilin çevresinde kırmızı belirip, kaybolabilir. Kırmızı renk ise bireyin öfke hali içinde bulunmasıyla ilgilidir; sinirlenmesinin şiddetine göre bu kırmızılık azalır, çoğalır…

Her bir aura rengi nelerin karşılığıdır?
Her bir aura rengi farklı bir anlam taşır. Örneğin, sarı; yaşama karşı pozitif yaklaşımın işaretidir. Her hangi bir durumda, auranızda sarı renk egemen ise, o duruma karşı yaklaşımınız pozitif demektir, olaya daha dengeli/makul bakışın göstergesidir auradaki sarı renk.

Ayrıca, auralarında sarı rengin egemen olduğu kişiler yaşama karşı açık zihinli ve iyimser bireylerdir. Onların bu durumda olmalarının, fiziksel sağlıklarına olan yansıması da olumludur. Bu olumluluk, onların dış görünüşlerinden bile belli olur ve bu çevresindeki bireylere de yansır. Hatta, onlar bulundukları ortamda cazibe odağı halindedirler.

Koyu(bulanık) yeşil: Sarının hemen hemen tamamen zıttı bir renktir. Aurasında bu renk olan kimsenin çevreye olan etkisi de sıkıcı ve enerji çekicidir; dolayısıyla böyle bir kimseyle ilişkide bulunanlar ondan olumsuz yönde etkilenirler. Aurasında yeşilin bu tonuna sahip olan birey büyük bir olasılıkla kendisine güven duygusundan da yoksundur. Herhangi bir konuda, girişimde bulunma yönünde bile parmağını oynatmak istemez. Bu kişi bu olumsuz hali ile hem çevresini etkiler, hem de çevresinden olumsuz yönde etkilenir. Bu kısır döngüden kurtulmak ise pek kolay değildir. Çünkü kişi bir kez kendisine olan güvenini yitirmiştir; bunun kaçınılmaz sonucu olarak çevresindekilere de güvenemez ve yaşama karşı karamsarlaşır. Kuşkusuz, bu durumun; fizyolojik yapıyı da etkilemeyeceği söylenemez. İnsanlar bir kez çevreye daha pozitif şekilde bakmaya başladıklarında ve auralarına sarı rengin egemen olduğunda, kendilerini ne kadar iyi hissettiklerine kendileri de şaşıracaktır.

Lime yeşili: Araştırmacı zihne sahip olanların ve planlama, resim çizme, hesaplama, yazı yazma gibi etkinliklerde yoğun olanların auralarındaki egemen renktir. Meditasyon ya da bedensiz varlıklarla görüşme gibi çalışmalarda da auradaki egemen renk, yeşilin bu tonudur.

Turuncu, “bilgelik” kavramında anlamını bulan, bireydeki yaşamsal deneyim birikiminin auradaki görünümüdür. Bir kimse yaşamının çok ileri yaşlarındadır ama aurasında bu renge sahip olmayabilir; çünkü geçirdiği yaşam deneyimlerinden alması gereken dersleri yeterince (aurasına turuncu renk olarak yansıyacak kadar) almamış demektir. Bunun tersi olarak, birey genç yaşlarda olabilir ama çocukluğundan beri deneyimlediği hallerden alması gereken dersleri almış ve aurasında bu rengi egemen kılmış olabilir. Bununla birlikte, kişi ne kadar bilge olursa olsun, ancak bilgeliğini uygulamaya koyduğu zaman (onu sergilediği zaman) turuncu renk aurasında belirginleşir.

“Şeftali sarısı”, turuncudan türetilmiş bir renk olarak da kabul edilebilir ve öğretmeyi simgeleyen bir renktir. Yaşamın değişik aşamalarında farklı kimselerden çok değişik şeyler öğrenmişizdir. Örneğin, ana-babamızdan; yemek yemek, pabuçlarımızı bağlamak vb. gibi şeyleri, okuma-yazmayı öğretmenimizden, bazı paylaşımları da arkadaşlarımızdan öğrenmişizdir.

Tüm bunları öğrenirken, bunları bizlere öğretenlerin auralarında “şeftali sarısı renk” mi vardı? Bu pek olası değil… Çünkü bu renk, tam anlamıyla, sevgi ile öğretmenin simgesidir. Bu (öğretme şekli), bir bakıma başkalarının içsel gelişimine katkı sağlamak için bilgelik ve spiritüellik öğretimidir. Başkalarına bir şeyler öğreteme motivasyonuna sahip olmak, birey için önemli bir etmendir. Bireyin içinde işte böyle bir itilim yoksa, aurasında bu renk de yok demektir.

Kahverenk, maddeci düşünceler ile el ele gider. Ama bir kez ruhlar alemine girmişsek, auramızda bu renge yer yoktur artık. Bununla birlikte, astral planda (plane) bulunuyor ve maddesel konular ile meşgul isek, kanverengin bize bu konuda yardımı olabilir.

Aurada kahverenge sahip olmak, zihnin maddesel ve dünyasal bir konuyla ilgilendiğinin işaretidir ama bu, bireyin materyalist olduğu anlamına gelmez. Zaman zaman ve ister istemez dünyasal, maddesel konulara takılmadan edemiyoruz: Hayatta kalmak zorundayız; karnımızı doyurmak, evimizi belirli koşullarda yaşanabilir durumda bulundurmak zorundayız. Bunları düşündüğümüz zaman, hele bu konularda sorunlarala karşılaştığımız zaman, bu zihinsel durumumuzun auramıza yansıması elbette ki kahverenk olarak olacaktır.

Bu gibi durumlarada yapılabilecek en iyi uygulama; maddesel düşünceler ile spiritüel düşünceleri dengede tutmaya çalışmaktır: Maddesel/dünyasal düşünceleri spiritüel düşüncelerle dengelemek…Bu şekilde, aurada renkler dengesini oluşturabiliriz. (KAYNAK: Psychic News,July 16,2oo5)