MUKADDERAT VE İCABAT - Dr. BEDRİ RUHSELMAN - BÖLÜM 1

Share

http://www.dunyaana.com/images/bedri%20ruhselman%20genc.jpg
ÖN  SÖZ

Allah’ın izni ile çıkan bu kitap  Neo-spiritualizma külliyatının beşincisidir.(1) Ve diğerlerinde olduğu gibi burada da, yüksek ruh aleminden alınmış tebliğat yazıların temeli olarak kabul edilmiştir.

(1) RUH ve KAİNAT İstanbul 1946
RUHLAR ARASINDA İstanbul 1948
ALLAH İstanbul 1950
MEDYOMLUĞUN İLMİ İZAHI (ingilizce,Türkcesi neşredilmiştir.) İstanbul 1951
MUKADDERAT VE İCABAT

Mukadderat çetin bir mevzudur. Böyle büyük ve çok şümullü mevzularin nispeten tatmin edici izahlarını yapabilmek için kısa ve kestirme yollardan yürümek pek faydalı olmaz. Bu tarzdaki bir hareketin, okuyucuları muayyen ve mahdut formüllere bağlaması tehlikesi daima mevcuttur. Halbuki bunlar her insanın kendi anlayış derecesine , muhakeme kudretine, duygu ve düşünce kabiliyetine göre bizzat gene kendi ruhunda halledilip neticelendirilmesi icap eden mevzulardır. Ancak böyle yapıldığı takdirde bu mutalaalardan beklenen faydalar elde edilebilir.

Şu halde biz mukadderat mevzuunu bu kitapta ele alırken daima okuyucularımızın düşüncelerini tahrik etmek, onların bir takım dar formüller ve mefhumlar içinde sıkışıp kalmalarına sebep olmaktan çekinmek ve kendilerini engin bir fikir ve duygu ummanı  içinde bütün irade serbestliği ile dolaşabilmelerine yardım edebilmek maksadını güttük. Bunun içinde kitabımızın bir az mufassalca olmasında müsamaha gösterdik.Fakat bu tafsilat tam yerindedir ve lüzumludur. Bundan başka, gene yukardaki düşüncelerin tesiri altında hareket ederek ayni tema’yı muhtelif cephelerden ele alarak muhtelif vesilelerle, muhtelif fikir ve duygu renkleri içinde tekrar tekrar söyledik. Bu da fuzuli bir hareket değildir, tam yerindedir ve lüzumludur.Bu suretle, ilk nazarda tamamile anlaşıldığı kanaati hasıl oldugu halde gene karanlıkta kalan bir çok noktadan bazısının daha, aydınlığa çıkarılabilmesi imkanlarını sağlamaya çalıştık.

Kitaba esas olan büyük tebliğattan bir kısmı sırası ve yeri geldikçe okuyucularımıza sayfalarımız arasında takdim edilmiştir. Bu tebliğatı veren ruh dostlarımızın içinde <<Ruh ve Kainat>> kitabını okuyanlarca tanınmış olan kıymetli dostumuz Üstatla beraber sonradan bizi kıymetli yardımlarile aydınlatan diğer büyük ruh dostlarımız vardır. Bu zevat muhtelif medyom kardeşlerimizin vasıtalıklarını kullanarak bu tebliğleri muhtelif yerlerde vermişlerdir. Musaadelerile bu dostları takdim ediyorum:

1- KADRİ:

Üstattan sonra, kendisinden tebliğ aldığımız ilk ruh dostumuzdur. Dünyadan ayrılmış olduğu tarih bizim hesap edemiyeceğimiz kadar çok eski ve belki de tarihten evvelki devirlere kadar gider. Bu gün kendisinde hiç bir beşeri hüviyeti kalmamiştir.. Binaenaleyh Kadri ismide takma bir isimdir. Bu zattan elde ettiğimiz istifadeler sonsuzdur. Halen de kendisinden nurlanmaktayiz. Kadriye medyomluk yapan sevgili arkadaşımız R…..O…..   dir. Kendisinden izin almadığım için ve tavazuu derecesi de bence malum bulunduğu için bu kıymetli dostum hakkında fazla bilgi veremiyeceğim.

2- AKIN:

Gene beşeri hüviyetini çoktanberi kaybetmiş çok kıymetlı bir ruh dostumuzdur.

Kendisinden bilhassa, metapsişik ve ilmi bilgilerin kıymetli anahtarlarını aldık. Ve çok faydalandık. Bu muhterem ruha vasıtalık yapan medyom, kıymetli arkadaşlarımızdan Bn. Nezihe Bayurgildir. N Bayurgil Eczacıdır. Halen bir anne olan bu kardeşimiz ismi gibi nezih ve asil bir ev kadınıdır. Eşi bu kitabın neşrini doğrudan doğruya deruhte eden sevgili dostumuz Muammer Bayurgildir.

3- MUSTAFA MOLLA:

Binlerce sayfalık tebliğatina halen devam etmekte olan cok kıymetli ve çok itimat ettiğimiz büyük bir ruh dostumuzdur. Bu muhterem zat  da diğerleri gibi beşeri hüviyetini çoktan, belki gene bizim hesap edemiyeceğimiz kadar eski zamanlardan beri kaybetmiş bir varlıktır. Binaenaleyh onun ismi de diğerlerininki gibi sırf bizim ihtiyaçlarımızı karşılamak maksadile tertiplenmiş uydurma isimdir. Bu muhterem ruha vasıtalık yapan zat sevgili dostumuz Macit Aray’dır. Macit Aray öğretmendir ve İzmirde bulunmaktadir. Kendisi varlığının muhim bir kısmını medyomluğunun icaplarına bağlamış takdir ettiğimiz bir arkadaştır.

4- ŞİHAP:

Halen Türkiye Metapisişik Cemiyetinin manevi yardımcısı ve yol gostericisi olan bu varlık çok muhterem ve sevgili ruh dostumuzdur. Kendisinden her sahada istifade ederek ve gene ondan aldığımız ilmi ve ahlaki bilgilere dayanarak yolumuza devam etmekteyiz. Bu zatın hüviyetinin de diğerleri gibi beşeri hiç bir vasfı kalmamıştır. Bizden kendisinin ne kadar uzaklaşmış olduğunu bizzat kendi tebliğati miyanında bulunan şu manzum kıtası çok açık olarak anlatır.

<<Ol dünya mektebin bitirdim çoktanberi,

<<Muhtelif seyyarattan bir çok ilamım var.  
                                                                                                                
<<Gezdim,dolaştım bir zaman şemsü kameri,

<< Nuru aşkı ilahiden,pak ilhamım var.

<<Ol ilhami sizlere sunmağa amadeyim.

<<Yeter ki nuşe ehlolun ben bir badeyim.>>

Bu kıtadaki mana, bu varlığın beşeri hüviyetinin çoktan kaybolmuş bulunduğunu gösterir. Hatta araya bir sürü diğer alemlerin hüviyetlerininde girip çıkmış olduğunu ifham eder. Esasen onun tebliğatının her kısmındaki derinlik ve kudret bunu bize bilvasıta olarak da anlatmaktadır.

Şihap kelimesi de diğerleri gibi uydurma bir isimdir. Yani dünyada evvelce bu isimde birisi yaşamış ve sonra ölmüş de bizimle gene ayni ismi kullanarak konuşmağa başlamış gibi bir hal burada yoktur. Diğer ruh dostlarımızın da nasıl isimlendirilmiş oldukları hakkında bir fikir verebilecek olan şihap dostumuzun, kendisini isimlendirme haline dair olan kayıtları onun tebliğlerinden çıkararak arzediyorum:

<<  B.R.-    Kendinize bir isim takacaktınız?

<< Şihap – Onu bir deneyelim. Dostum, bir deneyelim. Biraz evvel de söylediğim gibi medyomunuzun karışık zihni durumu bilmem ki iyi netice verecek mi? Fakat denesek hiç bir şey zayi etmiş olmayız. Arzum, ismimi manzum olarak medyomunuza söyletmek idi. Bunu biliyorsunuz. Geçen sefer medyomunuz kısmen heyecanı, kısmen de zihni ve bedeni rahatsızlığı sebebile beceremedi bu sefer inşallah muvaffak olur. Ne demiştik:

<<Gelin siz bana bir kervan deyin,

<<İlahi yolda hep revan deyin,

<<Ezelden başlamış yola sonu elbette,

<<Durmıyacak, durmadı hiç bir zaman deyin.

<<Dem oldu o kervan vardı bir göle,

<<Döndü, veda etti geçtiği çöle,

<<Öyle bir göl ki tek katrası bin ummanı nur,

<<Yayardı civarına hep haz ve huzur…

<<Bırakın da bunun sonunu nesren söyliyeyim. Çünkü yukardaki manada pek kusur etmedi amma, nazmı ve vezni bozdu. Pek basit bir usul ve vezin kullanmama rağmen! Eh, ne yapalım. Medyomunuzun bu gün kaabiliyeti yoktur. Ama gene bir gün bunun sonunu medyomunuza tamamlatacağım. Fakat bu gün ismimin sonunu nesren söyliyeceğim.

<<O bahsolunan kervan susuzluk ateşile, pek tabii nurlu, feyizli olan o göle atılmakta hiç bir zaman tereddüt göstermedi. O atılış bin nurlu, feyizli su zerrecikleri saçtı etrafa. Öyle su zerrecikleri ki demin de söylediğim gibi, her biri bin ummanı nur….Bu zerreciklerden, Şihaplardan bir tanesi arzınıza düştü. Size nasip oldu.

<<Şimdi desem ki benim ismim Şihaptır. Sanmayın. Beni, manzum olarak söylediğim kısımda da ifade ettiğim gibi kervan farzederseniz o kervanın suya atılışından sıçrayan bir zerresini, o gölün bir zerresini Şihap telakki ederseniz ve onun bir zerresinin size nasip olduğunu Allaha şükrederek kabul ederseniz şihap isminin pek de bana ait olmadığını anlarsınız.

<<Oğlum, istediğim, daha doğrusu bana bir namı müstear olarak takmak istediğiniz ismi Şihap kabul ediyorum. Ne dersiniz?

<<B.R.- Muvafık.

<<Şihap – Eh…Peki. Şu halde ben, demin de söylediğim gibi Şihap oldum. Allahın iznile vazifemi liyakatle başarır, yani size faydalı olur, biraz kolunuzdan tutup yan yana yürüyebilirsem günün birinde bu Şihap ismine bihakkın layık olmak lütfu bana verilir.>>

İşte bütün ruh dostlarımızın isimleri aşağı yukarı böyle sembolik kıymetlerin birer ifadesidir. Yukardaki, kıymetli Şihap dostumuzun verdiği misal de bunu bize çok güzel gösteriyor.

Bu kıymetli varlığa vasıta olan medyom sevgili dostlarımızdan Reşat Bayer isminde banka şeflerinden bir zattır. Kendisini tanıyanlar ondaki samimiyet ve dürüstlüğün derecesini takdir etmekten geri kalmazlar.

İşte Mukadderat ve İcabat kitabının içindeki naçiz şahsi düşünce ve mülahazalarım böyle baha biçilmez büyük kıymetlerle beslenerek ve onlara dayanılarak okuyucularına arzedilmiştir. Eğer bu yazılar, okuyucularının ruh huzurlarını ve ilahi yolda kat edecekleri büyük hamlelerindeki aşk, şevk ve cesaretlerini arttırarak etraftan kıymetli sevgi çiçeklerini toplıyabilirse bu kitabı çıkaran ve çıkmasına maddeten ve manen yardım eden hakikat yolcularının bundan duyacakları derin bahtiyarlık kendilerine yeter. Allah cümlemizin muini olsun.

Bu kitabın neşrinde kıymetli yardımlarda bulunan dostum Muammer Bayurgil’e derin sevgilerimi sunarım.

BEDRİ RUHSELMAN

Share

Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.

Copyright © Dünya Ana