Ev, araba, arsa kiraya verilebilir de, bilginin kiraya verilmesi ne demek olabilir (?) Kütüphaneden ödünç alınan bir kitaptaki bilgileri öğrendikten sonra kitap iade edilir. Bilgi bizde kalıyor, demek kiraya verilen kitap oluyor. Biz herhalde, ki kitabi bilgilerden bahsetmeyeceğiz. Bilgilerin çeşidine göre bilgilerin bir kıymeti ve tesiri vardır. Herkesin dilinde dolaşan bilgiler ucuz bilgilerdir, kastımız bunlar değil. Dünyamızda, araştırma, inceleme,  kontrol, deney ve uygulama her alanda ileri bir teknoloji ve derin bilgilerle yapılmaktadır. Bunlar ihtiyaca göre gelişen ve ortaya çıkarılan bilgilerdir, öğrenmeye bir ömür yetmez. Bu nedenle herkesin ihtisas sahası ayrılmıştır ve bir dayanışma içerisinde gelişip büyür. Bu bilgiler insanlığı nereye götürüyor (?)

Herhalde ki parlak bir geleceğin yapı taşları oluşturuluyor. Bunu her ihtisas sahibinin bilmesi gerekir, fakat bilmez. Bunlar ayrıca, insanlığa değil de bir kısım insana hitap etmektedir. Herkes faydalanamaz. Bu konuda çok çeşitli yorumlar yapılabilir veya sebepler ileri sürülebilir, fakat haklı da olsa ileri sürülmüş bir yorum veya sebep sadece inşa edilmekte olan bir binanın tek taşını ifade eder.Binayı gören yok tabi. Eser çıktığı zaman ne yapacağız(?) Hayret ederiz. Sebep; herkes istediği yerde ve işinde olduğu için önündekilerle meşgul. Fakat bir gören göz var elbet. Akla hayale gelmedik bir icat yapıldığı zaman hiç şaşırmıyoruz, fakat akla hayale gelmedik bir bilgi yayıldığı zaman reaksiyon gösteriyoruz. Sebep: tesir, icat edilenden değil, bilgiden çıkıyor. Demek, bizleri ilgilendiren icat değil bilgidir. Madem dünya kadar çok bilgi var, ve öğrenemeyeceğiz, peşine düşmeden önce, neden ortaya çıkıp yayıldığını düşünemez miyiz(?) Sebep insansa eğer, insanların neden ortaya çıkıp yayıldığını düşünmek, meselenin dışına çıkmak mı olur(?) Olamaz elbet .Bilgi ve insan bir yumakta sarılıdır, elbette ömür boyu hep birlikte olacaktır. Şimdi, bilgilerin kaynağına dikkat edelim. Hep tesadüf eseri ortaya çıkmış olan icatlar geliştirilmiştir. Yenilik bu. Yüzyıllık teoriler kullanılıyor. Daha önce çıksaydı da daha erken gelişseydik olmaz mıydı ? Zamana dikkat edelim. Yukarıda, bir gören göz vardır, demiştik. Herşey ayarlanıp zamanında verilmiş. Şimdi dış kaynaklı bir bilgi gelir de teoriler tutmazsa ne yaparız.(?) Zihnimiz dünyevi bilgilerin içerisine ne kadar gömülmüşse o şiddetle iade ederiz. Bizim bu halimizi gören göz ne yapacak? Uyanık varlığız, soruyoruz, elimizde mihenk taşı var. Dış kaynaklı bilgiler teorilerimize uymuyor. Hep birlikte karar aldık öyle bilgiler kabul etmiyoruz, diyoruz. Bunun çok örnekleri var. Bu kararımız aşağıda çok işler yapıp bir çok şeyin suyunu çıkarmamıza sebep olmuştur. Her işte bir ciddiyetsizlik ve samimiyetsizlik karışmıştır. Akış bu yönde, önünü de geçilemeyecektir. Sonuç: karışıklık, dağınıklık.. Sebep: isteklerimizin sonucu.. Ne yapacağız? Yardıma muhtaç kalacağız . Hiç sormaz mısınız kendinize (?), beni bu hale getirenler mi beni bu halden kurtaracak diye. Her yerde  bir isyan havası var .Hani Einstein’ın veya o devrin ünlü alimlerinin teorileri ve buluşları bizler için ışık kaynağı olmuştu ve sayelerinde bu kadar gelişmiştik. Onlardan evvel gene karanlıklar vardı ve şimdi gene karanlıklar çökmüş durumda. Tarih tekrar eder diyen biz,ettiren de biziz. Neden hayret uyandıracak yeni bilgiler teoriler ve anlayışlar ortaya çıkmasın. Üçüncü kez söylüyoruz, bir gören vardır, elbet diye, ne yapacak ? Yukarısı adına konuşmaya selahiyetimiz yoktur ancak başımıza gelecekleri, yarım asır evvelinden görüp nelere ihtiyaç duyacağımızı ve geleceğimizi görüp o zamanda söylemiş olsalardı , kabul eder miydik (?) Etmezdik. Fakat yine de söylediler ve kimse duymadı. Bilgi kiraya verildi derken kastımız buydu . Şimdi böyle  bilgileri kim istemez ki ! Hepimiz muhtaç durumdayız. Tek temennim, bunu isteme dileği herkeste bulunsun. Bu, çok evvelden hazır olmuş bir müjde idi.

Muharrem Gök1992