(131) TEKAMÜL HIZI :

Share

           http://www.dunyaana.com/images/aaaaaaaaturk.%20blue.jpgİnsanlık alemine verilen son bilgilere göre ve dünya zamanı ve dünya idrakine göre, ruhların tekamül ihtiyaçlarının bu kainatta nasıl bir hızda karşılandığının genel bir tablosunu çizerek kısaca ve basitçe ifade etmeye çalışalım.
          Verilen bilgilere göre ruhların tekamül ihtiyaçları, ruhların ve kainatların üzerinde bulunan ilahi prensip tarafından kainatın öz maddeleri üzerine tesirler halinde yansıtılmaktadır. Kainatın öz maddelerinin yani amorf maddelerinin kaba, dağınık, hareketsiz ve her hangi bir şeklinin bulunmadığı ifade edilmiştir.
          Ruhlara ait tesirlerin yansıtıldığı bu öz maddelerin bulunduğu sahada olup bitenler insanlar için anlaşılması mümkün olmadığı için bu sahaya karanlık saha denmiştir. Verilen bilgilere göre, bu karanlık sahada ruhların tekamülleri pasif ve mekanik olarak ilerlemektedir.


          Ruhların, tesirleriyle amorf maddelere ilk temaslarından itibaren ilk basit atomların meydana gelişine kadar olan safhada, insan idrakine göre sonsuzluk kadar uzun zamanların geçtiği ifade edilmektedir. Bu uzun zamanlar içinde ruhlar dağınık maddeleri bir araya toplayabilecek kadar tecrübe kazandıktan sonra topladıkları bu dağınık maddelere bağlı kalmaktadırlar.
          Dağınık maddelere bağlı kalan ruhların tekamüllerinde daha ileri gidebilmeleri için yukarıdan yani üniteden ruhların bağlı oldukları bu maddelerin ortasına tesirler gönderilmektedir. Hem ruhların tesirleri hem de üniteden gönderilen tesirler bir zıtlık arz etmekte ve bu dağınık maddelerden ilk basit atomlar meydana getirilmektedir.
         Ruhların, amorf maddelere bağlanıp basit atomların meydana getirilmesiyle birlikte yeni bir safha daha başlamış olmaktadır. Yani ruhlar ilk safhada amorf maddelere temas edip ayrılırken bu safhada sürekli bağlı kalmaktadırlar.
          İlk basit atomlar ünite tarafından çok yavaş bir hızda geliştirilmektedir. Ruhlar da bağlı oldukları atomların hareketlerine yavaş yavaş uyum sağlamaya başlamaktadırlar. Bu atomların geliştirilmesi bir varlık meydana getirecek kadar devam etmektedir.
          Ruhların bu atomlara uyum sağlama süreleri ve bir varlık meydana getirecek kadar geliştirilmeleri, yine insan idrakine göre sonsuzluk kadar bir zaman içinde gerçekleşmektedir.
          Bu basit atomlar geliştirilirken etrafına partiküller yaymakta ve bu partiküllerin bir araya toplanmasıyla da varlıklar meydana getirilmektedir. İlk atomların geliştirilmesiyle uyum sağlama sürecini doldurmuş olan ruhların bu atomlarla olan daimi bağları, ünite tarafından kopartılarak bir araya toplanmış partikül topluluklarına bağlanmaktadır.
          Yani bu safhada ruhlar sonsuzluk kadar uzun süren pasif ve mekanik tekamül safhalarını artık geride bırakıp birer varlık sahibi olmakta ve aktif bir tekamül safhasına başlamaktadırlar.
           Fakat, bu pasif ve mekanik tekamül safhalarında geliştirilen atom hareketleri ruhlarda iç güdü dediğimiz bir kabiliyeti uyandırmakta ve ruhlar bir varlığa sahip olunca, uyanmış olan bu iç güdüler de sahip oldukları varlıklara yansımaktadır.
          Varlıklar, bu safhada kendilerinde bulunan iç güdüleriyle ve vazifeli varlıkların yardımlarıyla çeşitli hidrojen atomlarının manyetik alanlarına hakim olup çeşitli maddeleri meydana getirmeye başlamaktadırlar. Aslında, bu maddeleri meydana getirenlerin o varlıkları kullanan ruhlar olduğunu maddi özelliklerinden çıkarmak gerekir.
          Bu safhadan sonra varlıklar, basit bitki hücrelerini meydana getirerek bitkiler alemine katılmaktadırlar. Bitkiler alemi sadece bu dünyada var olan bitkilerle sınırlı değildir. Varlıkların çeşitli maddeleri meydana getirmesinden başlayıp basit bir bitki hücresini meydana getirene kadar kazandıkları tecrübe yine insan idrakine göre sonsuzluk kadar bir zaman içerisinde gerçekleşmektedir. Ayrıca varlıkların yarı süptil alemlerde bir de hazırlık safhaları başlamaktadır, ve oralarda da bilinmeyen zamanlar geçmektedir.
          Varlıklar, bitkiler aleminin tecrübelerini kazandıktan sonra hayvanlar alemine katılmaktadırlar. Bitkiler aleminin tecrübelerini kazanan varlıklar hayvanlar alemine katılmak için yine yarı süptil bir aleme geçmekte ve hayvanlar aleminin ilk basit hazırlıklarını orada yapmaya başlamaktadırlar. Yani basit hayvan hücrelerini meydana getirmeye çalışırken oranın yarı süptil aleminde de bilinmeyen zamanlar geçmektedir.
          Hayvanlar alemi de sadece bu dünyada var olan hayvanlarla sınırlı değildir. Varlık, hayvanlar aleminin bedenleriyle tecrübesini artırırken de çok uzun zamanlar geçmektedir. Hayvanların dünyadaki ömürlerini birbirine ulamakla varlığın hayvanlar aleminde geçirdiği zamanlar hesaplanamamaktadır. Varlıkların tek bir hayvan türüne kaç kez bağlandığı ve ne kadar bir zaman içinde tecrübelerini tamamladıkları hakkında bir bilgi verilmemiştir.
          Hayvanlar aleminin tecrübelerini insan idrakine göre çok uzun zamanlar içinde tamamlayan varlıklar, insanlık alemine katılmak için yine yarı süptil bir aleme geçmekte ve yeni safhanın hazırlıklarına başlamaktadırlar. Buradaki hazırlık safhalarında da yine bilinmeyen zamanlar geçmektedir.
          İnsanlık alemi de sadece bu dünyada var olan insanlarla sınırlı değildir. Dünya gezegeni kainatta nokta bile değildir. Dünya gezegeni kainatın tüm varlıklarını kaldıracak bir kapasiteye de sahip değildir. Dolayısı ile kainatın uzak yerlerinde de varlıkların kullandığı insan bedenleri bulunmaktadır. Oradaki insanların bedenleri dünya insanına benzemese de aynı fonksiyonu görmektedirler.
          Fakat, insanlık aleminin bir türüne bağlanmış olan varlıklar hangi türe bağlanmış iseler insanlık aleminin tecrübelerini o türle tamamlamaktadırlar. Yani dünyadaki insan bedenleriyle tecrübelerini tamamlayan varlıklar kainatın uzak köşelerine gidip daha değişik insan bedenlerine bağlanmamaktadırlar.
          Varlıklar, insanlık alemini tek bir dünya devresi içinde tamamlamaktadırlar. Varlıkların yarı süptil alemdeki hazırlıklarıyla birlikte dünyada geçirdikleri zaman yaklaşık yetmiş bin yıl sürmektedir. Kainatın uzak köşelerindeki insanların bulunduğu gezegenlerin devreleri hakkında ise bir bilgi verilmemiştir.
          İnsanlık alemini alt alemlere göre çok daha hızlı tamamlayan varlıklar, hidrojen alemini de tamamlamış olmaktadırlar. Hidrojen alemini tamamlayan varlıkların gelişimleri artık zaman ve mekanları dünyadan farklı daha yüksek alemlerde devam etmektedir. Bütün bunlar olmuş bitmiş şeyler değil şu anda bile devam bir süreçtir.
          Verilen bilgilere göre hidrojen alemini tamamlayan varlıklar yani dünyadan mezun olan varlıklar sevgi alemi denilen yarı süptil bir aleme geçmektedirler. Varlıklar, bu yarı süptil alemde bir sonraki alemin hazırlıklarını yapmaya başlamaktadırlar. Daha doğrusu, bu yarı süptil alem varlıkları bir sonraki aleme hazırlamaktadır. Bir sonraki alem ise vazifelerin başladığı süptil bir alemdir.
          Varlıkların, sevgi alemine girişlerinden çıkışlarına kadar yine bir zaman geçmektedir. Fakat, zamanın idrake bağlı olduğu söylenmiştir. Yarı süptil alemdeki bir varlığın zaman idrakiyle dünya insanının zaman idraki birbirinden farklıdır.
          Yani insan idrakine göre dünyada yüz yıl geçmiş olsa sevgi alemindeki bir varlık için bin yıl veya daha fazla zaman geçmektedir. Ayrıca burada geçen zaman her varlığa göre de değişmektedir. Dolayısı ile sevgi aleminde geçen zaman dünya zamanıyla kıyas edilip hesaplanamamaktadır.
          Sevgi aleminde hazırlıklarını tamamlayan varlıklar üçer beşer bir araya gelerek, yani bir vahdet içerisine girerek bir üst aleme geçmektedir. Buradan itibaren ruhların tekamülleri önceki alemlerde geçen bütün zamanlarla kıyas edilemeyecek kadar bir hızda ilerlemeye başlamaktadır. Bu kadar hızlı ilerlemelerine rağmen, ruhların tekamüllerinin insan idrakine göre sonsuzluk kadar bir zaman sonra tamamlanabildiği ifade edilmektedir.
          Varlıklar, üniteye ulaşıp karıştıkları zaman ruhların da tekamülleri tamamlanmış olmaktadır. Tekamüllerini tamamlayan ruhlar bu kainattan mezun olup üst bir kainata geçmektedirler. Aracı olan varlıklar da dağılıp amorf hale dönüşmektedirler.
          Bu bilgilere göre ruhların tekamül ihtiyaçlarının karşılanma hızı göz önüne getirilecek olursa, ruhların tekamülleri kainat maddelerine ilk temaslarıyla birlikte sıfıra yakın bir hızla ilerlemekte, hidrojen aleminin sonlarına doğru biraz artmakta, hidrojen alemi üstü alemlerde ise son hızla ilerlemeye başlamaktadır.                           

Share

Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.

Copyright © Dünya Ana