(118) SEVGİ UNSURUNUN KAPSADIĞI ALANIN GENİŞLİĞİ :

        http://www.dunyaana.com/images/aaaaaaaaturk.white.jpg Sevgi unsurunun kainat içerisinde kapsadığı alanın genişliğini ve sınırlarını görebilmek için bu konuda verilmiş olan bilgilerden bazılarını kısaca ve basitçe ifade etmeye çalışalım.
          Sevgi unsuru, sadece insanlık aleminin sınırları içerisinde kalmamaktadır. Sevginin ortaya çıkışı, insanlık aleminden daha evvelki alemlere kadar hatta bitkiler alemine kadar uzanmaktadır. Fonksiyonu ise, insanlık aleminin de içinde bulunduğu hidrojen aleminin üzerinde bulunan yarı süptil bir alemin sonuna kadar uzanmaktadır. Yani sevgi, hidrojen aleminin ilk safhalarında ortaya çıkmakta ve hidrojen alemini üst alemlere bağlayan yarı süptil bir alemi de kapsamı içine almaktadır.
          Yalnız, insanlık aleminde görülen idrak, irade, vicdan, gibi unsurların ilk  halleri nasıl ki bitkiler aleminde belli belirsiz ortaya çıkmaya başlıyor ise, sevginin ilk halleri de yine bitkiler aleminde belli belirsiz ortaya çıkmaktadır.

Devamını oku...

(117) DENEYİMLERİN ASLININ YUKARIYA DAYANMASI :

          http://www.dunyaana.com/images/aaaaaaaaturk.white.jpgDünyaya verilen son bilgilerde ruhların sonsuz sayıda ve sonsuz tekamül ihtiyaçlarına sahip oldukları belirtilmiştir. Ruhların bu sonsuz tekamül ihtiyaçları ise kendilerinden aşağıda bulunan kainat maddelerine yansıtılmakta ve bu maddelerin kullanımıyla karşılanmaktadır.
          Her kainatın kendilerine has bir asli maddesi bulunmaktadır. Her kainatın madde ve şekillerini kendi asli maddeleri meydana getirmektedir. Bizim kainatımızın asli maddesine amorf madde denmiştir, ve bu kainatta var olan bütün maddeler ve varyasyonlarının tamamı bu amorf maddeden meydana getirilmiştir.
          Bu amorf maddenin özellikleri sıralanmış ve kısaca hareketsiz, dağınık, içeriği bilinmeyen ve görünmeyen kaba maddeler olarak tarif edilmiştir. Ancak amorf madde bu özelliklerinden dolayı insanlar tarafından yok sayıldığı için varlığı teorik olarak kabul edilmektedir.

Devamını oku...

(116) ÖLÜMÜ KARŞILAMAK :

         http://www.dunyaana.com/images/aaaaaaaaturk.white.jpg Dünyaya verilen son bilgilerde ölümün hiçbir ıstırap ve acı vermeyen bir an meselesi olduğu söylenmiştir. Varlığın, ölüm karşısındaki durumunu anlayabilmek için onun bedenle olan bağlantılarının nasıl kurulmuş  olduğunun bilinmesi gerekir.
          Dünya realitesine göre bedenin ölümü ebedi bir kayıp, varlık realitesine göre kazanılmış öz bilgi materyallerinin dünyadan çekip alınması olarak görülebilecek ölüm anı geldiği zaman varlıkta neler olduğu ve ne yapılması gerektiğini son realite bilgilerine göre kısaca ve basitçe ifade etmeye çalışalım.
          Ölünce bedeni terk eden bir insan varlığı o bedenin içinden çıkıp da herhangi bir yere gitmiş değildir. Varlık hiçbir zaman bir insan bedeni içinde bulunmamıştır, tıpkı ruhun kainat içinde hiçbir zaman bulunmadığı gibi.

Devamını oku...

(115) ÖLÜM KORKUSUNDAN KURTULMAK :

          http://www.dunyaana.com/images/aaaaaaaaturk.white.jpgHayatın, dünyanın, alemlerin ve kainatın var oluş sebebi ruhların tekamül ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır. Ruhların bu tekamül ihtiyaçları olmasa idi ne kainatlar, ne alemler, ne dünyalar, ne hayatlar, ne sevgiler, ne cesaretler, ne ölümler, ve ne de ölüm korkuları var olurdu. Var olan her şey ruhların tekamülüne hizmet etmek için vardır ve gereksiz olan hiçbir şey bulunmamaktadır.
          Tekamül ihtiyaçları bu kainatta karşılanacak olan yeni ruhlar, önce bir uyum ve hazırlık sürecinden geçmektedirler. Bu uyum ve hazırlık süreci içerisinde kalan ve ölüm korkularının da yer aldığı bir kısım hazırlık sürecinden biraz bahsedelim.

Devamını oku...

(110) RUHLARA VERDİĞİMİZ DEĞERLER :

          http://www.dunyaana.com/images/aaaaaaaaturk.white.jpgSon verilen bilgilere göre kainatlar ruhların tekamül ihtiyaçlarını karşılamak için vardır, peki ya insanların bu ruhlara verdiği değerler ne ölçülerdedir? Bu konuda bazı sezgilere varabilmek için insanlığın hangi safhalardan geçerek bu seviyelere geldiğini, bu alemin üzerinde bulunan sevgi aleminin fonksiyonunu ve onun da üzerinde bulunan vazife alemlerinin neden var olduğunun anlaşılmış olması gerekmektedir. Bu konuda verilmiş olan bilgilerden bazılarını kısaca ve basitçe ifade etmeye çalışalım.
          Ruhlar, bu kainatın amorf maddeleri üzerinde sonsuzluk kadar uzun zamanlar içinde pasif ve otomatik tekamül safhalarını tamamladıktan sonra, birer varlık sahibi olma liyakatini kazanmaktadırlar. Ruhlar, birer varlığa sahip olunca pasif tekamül safhasında iken otomatik olarak harekete geçirilmiş bir iç güdü diyebileceğimiz sonsuz kabiliyetlerinden bir tanesi de sahip olduğu bu varlığa yansımaktadır.

Devamını oku...

Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.

Copyright © Dünya Ana