Stephen Watson’dan gelen mektuba (25 Nisan) cevap olarak yazıyorum.

Sorusu: “Bilim cemiyeti ruhsal alemin varlığına ait herhangi bir kanıta rastladı mı?”
Bu benim 20 yıldır üzerinde çalıştığım bir konu ve sonunda PN noel çift baskısında uzun bir mektup yayınlandı.(Varoluşsal Filozofi – Hayatın ve Ruhun  Doğası) Basitçe cevap fizikçilerin kuramını ortaya koyduğu diğer düzlemler veya onların tercih ettiği ismiyle “boyutlar”olur. Bununla birlikte az sayıda kendine saygısı olan bilim adamı isimlerinin bu yeni boyutların filozofik veya spiritüel gizli anlamlarıyla ilişkilendirilmesine izin veriyor.

Benim bahsettiğim konunun temel doğası hakındaki bir gurup fikir, kollektif olarak “dizgi teorisi” olarak bilinir, 1980 yılından beri gelişerek bugün bilinen adıyla “M-Teori” haline gelmiştir. Bu açıklar ki evren sadece dört boyuttan değil ( uzay ve zaman) 11 boyuttan oluşmaktadır.  
Haberlerden hatırlabileceğiniz gibi geçen sonbahar Avrupada trilyonlarca avro harcanarak Large Hadron Collider (LHC) parçacık  pedalı Higgs Boson partikülü aramak gibi deneyler yapmak üzere geliştirildi, M-Teoride de bahsedilen, eğer başarılı olursa buna güvenilirlik katacak. Bilim bu fikri çok ciddiye alıyor.

Fakat 7 tane daha boyutun olmasının derin manası nedir? Kanallık yapılan ruhların dünya düzleminin üstünde 7 titreşim seviyesinden bahsetmeleri bir rastlantı değildir. Biz Spiritüalizm de diyebiliriz ki bunlar ruhsal alemlerdir.

Spekülasyonlara karşılık dünyaca ünlü fizikçi Prof. Richard Feynman tarafından alıntı yapılarak cevaplandırılmıştır. “Sus ve Hesapla”

Bu sorumluluğu ona vermek tartışılır ama çoğunlukla bilimin yeni teorinin manaları hakkındaki tedirginlik ve isteksizliğini ortaya koyuyor.
 
M- teori  deneysel olarak işleyen denklemler üretiyor ama eğer teori LHC deneyleriyle kanıtlanırsa , aynı zamanda farkında olmadan bilim ve dinin birleşmesi gerçeğiyle de yüzleşmek durumunda kalabiliriz ?

Bana öyle geliyor ki medyumluk ileride bir gün ruhsal alemlerin mekaniğinin bilimsel terimlerle anlatılmasına yardımcı olacak.

Eğer benim gibi bu konuda heyecanlandıysanız size “What The Bleep Do We Know” adındaki DVD yi öneririm. Alternatif olarak www.youtube.com sitesinden de ismi aratabilirsiniz.

Birde “Ramtha” yı araştırınız, kendisi ruh kanallığı aracılığıyla sık sık yüksek bilim çevreleriyle var olmanın doğasını açıklayarak iş birliği yapar.

Stephen’ın evrenin kayıp kütlesi hakkındaki sorusuna, M-teori, yerçekiminin çapraz boyutları olduğunu ve bizim evrenimizin bunun küçük bir parçasının etkilerini görebildiğini deneysel olarak öne sürer. Bu doğanın diğer kuvvetleriyle bağlantısının zayıflığını açıklamaya yardımcı olabilir.
Ben kişisel olarak ruhsal alemin kütlesi olduğundan şüpheleniyorum ve Einstein’ın ünlü denklemi gösteriyor ki enerji kütleye eşittir.

Stephenin “Zeka gücü” olarak tahmin ettiği bedensiz şuurluluk veya diğer bir deyişle Ruhtur.

Psychic News-Mayıs 2009
Jeff Hall,
Chalfont St. Gilles ,Bucks

Çeviren: Pınar Gelişir     02.06.2009