KİRAEL’DEN BİR GÜNCELLEME - BÖLÜM 8

Share

http://www.dunyaana.com/images/flower%2041.jpg Üç Günlük Karanlık

Ben bu üç günlük karanlık konusunu sunarken bunun herkesi ne kadar çok heyecanlandıracağı konusunda hiçbir fikrim yoktu. Herkesin heyecanlandığını biliyorum. Herkes bana bu konuyu soruyor, tabii zavallı medyumum bu Dünya’da benden çok daha fazla bulunduğundan şu soruları ona daha da fazla soruyorlar: Üç günlük karanlık ne zaman meydana gelecek? Üç günlük karanlık ne zaman yaşanacak?

Bunu size elimden geldiği kadar açıklayacağım.

Üç günlük karanlık vuku bulduğunda, hepiniz ona çok hazır olacak, böylece günleri saymayacaksınız. Siz o zaman sevgi ( ışık) parçacıklarını sayacaksınız, çünkü üç günlük karanlık, Dünya bu dev ışık kuşağına girdiğinde ışık çok yoğunlaşacağından, yani, çok fazla ışık parçacığı bulunacağından, güneşiniz ortadan silinmiş gibi göründüğünde yaşanacaktır. Siz, “ Tanrı yardımcımız olsun, güneş olmazsa soğuktan donarak ölmez miyiz?” diye sorabilirsiniz. Ben, “ güneş ortadan silinmiş gibi göründüğünde,” dedim.

Yaradanınız hiçbir hata yapmaz. O, Dünya’ya yeterince ısıyı nasıl getireceğini bilir. Ama eminim ki siz o sırada epey uyumak isteyeceksiniz. Aslında, bazılarınız üç gün boyunca uyuyacak ve olay bitene dek onun vuku bulduğunu bilmeyeceksiniz.

İşte size iyi bir haber: Üç günlük karanlık sona erip de uyandığınızda, dördüncü boyutun tüm kuvvetiyle ortaya çıkmakta olduğunu anlayacaksınız ve yapmak isteyeceğiniz ilk şey ise sevinçle zıplamak olacak. Yapmak isteyeceğiniz ikinci şey ise aşağı inmek olacak, çünkü epey bir süre havada asılı kalacaksınız. Siz foton kuşağından çıktığınızda, fiziksel bedeniniz ışık merkezlerine yeniden ayarlanacak. Işık merkezleri, tüm yaşamınız boyunca taşıdığınız ve yeni bilinç hali içinde aktive etmeyi beklediğiniz ışık parçacıklarıdır.

“ Bu harika bir şey!” diyenlerinize ben de diyorum ki: Neden şimdi başlamıyorsunuz? Yaptığınız her meditasyonda bütün sisteminizi araştırmaya neden şimdi başlamıyorsunuz? Araştırın ve onun burada sözünü ettiğimiz o küçük parçacıklardan biri olup olmadığını sorgulayın. Onu biraz dürtükleyin ve eğer o bir kıvılcım saçarsa, “ Bir tane buldum” diyebilirsiniz. Bulabilirsiniz, çünkü bir gün hepsi ortaya çıkacaklar. Ama bazılarına şimdi sahip olabilirsiniz.

Üç günlük karanlık gerçekte tümüyle bununla ilgilidir, bu yüzden korkmayı bırakın. Yaradan’ın sevgisinin size hiçbir şeyin olmasına izin vermeyeceğini bili

KİRAEL: Bu bölüme derin bir kaygımı açıklayarak başlamak istiyorum: Bu çalışmanın amacı sizi korkutmak değildir. Ben ne pahasına olursa olsun bundan kaçınmak isterim. Üç günlük karanlık korku ve panikle değil, Dördüncü Boyut’a yükselişle ilgilidir. Ortaya çıkabilecek herhangi bir korkudan ötürü tekrar tekrar özür dilerim ve lütfen, sizi korkutmaya çalışmadığımı anlayın. Ben sizi yükselişe hazırlamaya çalışıyorum. Büyük Değişim sevgiyle ilgilidir ve hissettiğiniz herhangi bir korku sizin seçmiş olduğunuz bir şeydir. Bilgece seçin, dostlarım, çünkü Değişim görülmeye değer bir uyanışın başlangıcı olacaktır.

Üç günlük karanlık, aslında, Dünya Ana’nın Foton Kuşağı’na girişiyle ilgilidir. Bu üç günlük karanlık yaratacak ve bu olay Değişim’in ya da Dördüncü Boyut’a yükselişin başlangıcının habercisi olacaktır. Şimdi size, bu dönemde ne olup biteceğiyle ilgili kısa bir açıklama sunmak istiyorum. Bütün olay yedi ila on günlük bir dönemde vuku bulacaktır, ancak bu süre bir gün kısa veya bir gün uzun da olabilir.

Birinci Gün

Bu noktada tam bir karışıklık duygusu ortaya çıkacaktır. Bu korku yaratılmamalıdır. Evet, Yaradan korkuya izin verir, ama sizin bu korkuya kapılmanız gerekmez. Bu kitabı okuyanlarınız bu dönemde vuku bulacak olayların farkında olacaklardır. Siz kendi kendinize, “ Evet, bu tam da Kirael’in vuku bulacağını söylediği şey,” diyeceksiniz. Ancak, buna rağmen, siz hala korkuyla mücadele etmek zorunda kalabilirsiniz, çünkü korku Dünya katına nüfuz edecektir. O, yüzeye çıkması gereken çok derin bir hücresel anının uyanışıdır. Bu, herkesin kendi korkularından gerçekten kurtularak Değişim’den geçmesini sağlamak için ışık varlıklar tarafından gerçekleştirilecektir. Bu arada şunu da belirtmeliyim ki, siz çok fazla korku içinde yaşadığınızdan, aslında, korku yüzünden birçok iyi şey de yaparsınız. Korkularınızdan kurtulmanız tümüyle Yaradan’ın tasarımının bir parçasıdır.

Bu şimdiki korkularınızla başa çıkmaya çalışmanızın gerekli olmasının bir başka nedenidir. Siz korkularınızla başa çıkmakta ve onları dağıtmakta deneyimli hale geldiğinizde, Değişim’le de daha iyi başa çıkabileceksiniz. Bugün karşı karşıya olduğunuz bazı korkular şunlardır: “ Faturalarımı ödeyebilecek miyim? Evliliğimi sürdürebilecek miyim, sürdüremezsem ne yapacağım? Tüm paramı aptalca bir yatırımla kaybedecek miyim?” Bunlar elbette çok gerçektir, ama gerçekçi biçimde bakıldığında yapmanız gereken tüm şey o sorunla yüzleşmek ve sorun tam bir berraklığa kavuşana dek ona odaklanmaktır. Sonra ne olur? Daima, onun sizin gördüğünüz kadar büyük bir canavar olmadığı ortaya çıkar. Aslında, o çoğunlukla son derece baş edilebilir hale gelir. İşte bu yüzden kendinizi-idrak ile ilgili tüm derslerinizi zamanında tamamlamanızı vurguluyorum. Korkularınızla başa çıkmayı mümkün olan en iyi şekilde öğrendiğinizde, bu Değişim’i bir kabus olmak yerine, bir serüven kılacaktır. Uygulama yapmak kusursuz kılar.

Böylece, birinci gün sizler kitlesel hastalık ve görünüşte perişan edici bir karışıklık illüzyonuyla titreşeceksiniz. O sırada, Foton Enerjisi’nin araya karışmasıyla, Üçüncü Boyut’tan ayrılıyor ve Dördüncü Boyut’a giriyor olacaksınız. Dünya’nın gümbürtüyle sallanmakta olduğunu, o noktaya kadar hiç hissetmediğiniz kadar çok sallandığını hissedeceksiniz. Birinci günün ilk on iki saatinde çevrede yürümeyi gerçekten istemeyeceksiniz. Gerçekten, olduğunuz yerde kalmaya zorlanacaksınız.
Bu Dünya Ana’nın adeta tiz bir gıcırtıyla durma noktasına geliş biçimidir. Bu dönemde, Dünya silkelenecek ve birçok veçhesini yeniden uyum içine sokacaktır. Tüm bunlar şimdiden ayrıntılarıyla planlanmıştır ve Dünya kendini tümüyle yoldan çıkarmadan ne kadar ileri gideceğini bilir. Böylece bu sizin anlayacağınız ilk göstergelerden biri olacaktır. Muazzam bir karışıklığın ortaya çıkışı ve bunu Dünya Ana’nın gerçekten gümbürdemesinin izlemesi.

O vakte kadar birçok deprem yaşamış olacaksınız. O vakte dek depremler neredeyse sıradan hale gelmiş olacaklar. Ben Richter ölçeğine göre sekiz, dokuz şiddetindeki depremlerden söz ediyorum, çünkü Dünya Ana bu depremlerle Değişim’e hazırlanıyor olacak. Ancak, Dünya’nın     –Üçüncü Boyut’tan Dördüncü’ye geçildiği ve Foton Enerjisi’nin Dünya’yı kaplamaya başladığı– nihai Değişim pozisyonuna girdiği o ilk gün, sizler on iki ila on altı saat boyunca ayakta durmakta gerçekten zorlanacaksınız. Paniğe kapılmayın! Bunu size ne kadar hatırlatsam azdır. Lütfen, paniğe kapılmayın! Eğer bu ilk saatlerde paniğe kapılmazsanız, durum yatışmaya başlayacaktır, çünkü sarsıntılar ve gümbürtüler gittikçe azalıp son bulacaktır.

Sonra, tezahür etmeye başlayacak olan diğer şey, ısının ve güneş ışığının azalmasıdır. Sonraki birkaç gün boyunca hava akşamın geç saatleri gibi görünecektir. Değişim’in bu bölümünden çıkana dek çok fazla güneş ışığı görmeyeceksiniz.

O süreçte, huşu verici bir uyanış yaşanmaya başlayacaktır. Duyu-dışı yeteneklerinize bağlı olarak, daha önce öbür tarafa geçmiş ( ölmüş) olan arkadaşlarınız veya akrabalarınız sizinle iletişim kurabilecekler. Bu sizin çoğu kişinin bu yaşamında deneyimlememiş olduğu bir biçimde çalışmanızı mümkün kılacaktır. Bu, son birkaç yıldır Değişim’i bilen Rehberler’in size MEDİTASYON yapmanızı tavsiye etmelerinin bir başka nedenidir. Meditasyona verdiğim önemi vurgulamak için bu sözcük büyük harflerle yazılmıştır.

İkinci Gün

İkinci gün, giderek artan bir karanlıkla birlikte, daha önce asla deneyimlenmemiş olan bir soğuk da Dünya’ya nüfuz etmeye başlayacaktır. O derin bir soğuk olacak, çünkü ta içinize işleyecektir. Bu sırada, siz karbon-bazlı olmayan diğer varlıklarla bağlantı kuracaksınız. İşte yaşamınızı neden korkuya dayalı olarak yaşayamayacağınızın bir başka nedeni: Siz en büyük sınavlarınızdan biri olarak görünecek bir şeyle karşılaşacaksınız. Anlamanız gereken tüm şey, onun bir TEST olduğudur. Sizin sadece Işığa tutunmanız gerekecektir, çünkü beyaz ışığı kullandığınızda farkındalığınız en yüksek noktaya çıkacak ve test ortadan kaybolacaktır.

Üçüncü Gün

Üçüncü gün, Dünya Ana Foton Kuşağı’na tam olarak girecek ve Dördüncü Boyut’a asıl Geçiş ( Değişim) meydana gelecektir. İşte o zaman Foton Enerjisi Dünya’yı saracak ve üç günlük karanlık başlayacaktır. Foton Enerjisi’nin dış kuşağı üçüncü-boyutsal özü sürdürüp atacak ve dördüncü-boyutsal enerjiyi aktive edecek kadar çok yoğundur. Hava karanlık olacaktır, çünkü ışık parçacıkları ışık-sızlık ( karanlık) görünümü yaratacak kadar yoğun olacaklardır. Bu dış kuşaktan geçmek yaklaşık üç gün alacak ve siz zifiri karanlıktaymışsınız gibi görünecektir. Yetmiş iki saat sonra uyanıp, dışarı çıkıp, “ İşte bu kadar! Bu olay bitti,” demeyin. Siz o durumda dikkat etmeli ve kafanızı zamana takmamalısınız, çünkü bu aldatıcı olabilir ve enerjinin sakinleşmesinin daha da uzun zaman almasına neden olabilir.

Foton Kuşağı’na girdiğinizde, o güneş ışığını gerçekten karartacaktır. Bu gerçek, saf bir karanlık olacaktır, dostlarım. Ancak, güneşin termik enerjisinin bir kısmı size ulaşacaktır, böylece bir “ Buzul Çağı” yaşamak zorunda kalmayacaksınız. O bu kadar dondurucu olmayacaktır, ama havanın aşırı derecede soğuyacağını bilin. Buna karşın, bedeniniz çoğu kişinin deneyimleyeceği hareketsizliği telafi etmek için titreşimsel bir değişim geçirecektir.

O süreçte, dışarı çıkıp bir şeyleri onarmaya çalışmak mantıklı olmayacaktır. Açık olup olmadığını görmek için köşedeki bakkala gitmeye çalışmak mantıklı olmayacaktır. Siz açlıktan ölmeyeceksiniz; üç günde hiç kimse açlıktan ölmez. Her şeyden önce, metabolizmanız değişecek, böylece yiyeceğe ihtiyacınız olmayacaktır. Sonra ise sadece en hafif yiyecekleri yiyeceksiniz. Başlangıçta, sadece Yaradan’ın bitkiler alemi olarak getirmiş olduğu yiyecekler olacaktır. Bu Yaradan’ın size her zaman sağlamış olduğu besindir. Her nedense, bu noktaya dek siz onu bilgece kullanmadınız. Şimdi, bitkileri bilgece kullanmakla kalmayacak, ayrıca onların titreşiminin gerçek özünü de öğreneceksiniz. Bazılarının bununla rezonansa girmelerinin biraz zaman alacağından eminim, ama çoğu kişi bu yeni besin kaynağından zevk almaya başlayacaktır.

Sıcak iklimlerdeki insanlar bu döneme nasıl hazırlanabilirler? On tane battaniye satın alarak ya da soğuk-geçirmez bir oda inşa ederek değil. Medyumun bana kendisi gençken insanların yer altında sığınaklar inşa edip onları konserve yiyeceklerle doldurduklarını hatırlattı. Bu, birilerinin dev bir bomba atma olasılığına karşı güvenli bir yer oluşturmak için yapılmıştı. Sizi temin ederim ki dostlarım, bu kez bunların hiçbiri gerekli olmayacaktır. Foton Enerjisi Dünya’nızı gerçekten kapladığında, bu olayı bütünüyle deneyimlemeleri mukadder kılınmış olanlar titreşimsel beden transferini ve devinim birliğini öğrenmiş olacak, böylece onların özleri tamamen korunacaktır.

Beden enerjisinin herkesin bu olayı atlatmasını sağlayacağını bilin. İşte bu yüzden kardeşlerinizi sevgiyle kucaklamanız önemli olacaktır. Siz soğuktan ölmeyeceksiniz, çünkü o zamana dek meditasyonu ve titreşimsel beden transferini ( bedenin titreşimini yükselterek soğuğu hissetmemeyi) öğrenmiş olacaksınız. Çok olağan bir düzeyde öğrenmekte olduğunuz bu şeyler, aslında, çok uzak bir gelecekte bulunmayan bir zamana hazırlıktır.

Bu üç günlük zifiri karanlığın ve soğuğun ortasında, dünya nüfusunun çoğu kımıldayamaz hale gelecektir. Siz yavaşlayıp öyle bir hal içine gireceksiniz ki üç günlük karanlık şimdiki zamanın hissedildiği gibi hissedilmeyecektir, dostlarım. Korkuların bir kısmı işte böyle geçersiz kılınacaktır. Siz Foton Enerjisi’nin bu yoğun bölümünden geçtiğinizi hatırlamayacaksınız bile. Bir kez o başladığında ve üç günlük dönemin birinci gününe girdiğinizde, kendi içinizde bir kış uykusuna dalacaksınız.

Değişimden Sonra

O karanlık günlerden çıktığınızda karşılaşacağınız şey en çılgın beklentilerinizin ötesinde olacaktır. Karanlık dağılırken, tekrar gün ışığının ortaya çıkması için aradan iki, üç günün geçmesi gerekecektir. Hava alacakaranlık gibi görünecektir. İlk adımınızı attığınızda, eskisi gibi toprağa basamadığınızı fark edeceksiniz. Havaya sıçradığınızı, havada bir süre kaldığınızı ve sonra süzülerek yere indiğinizi göreceksiniz. Bu yeni enerjinin hala biraz yoğun olan boşluklarıyla karşılaşabilirsiniz, bu yüzden bu zaman zaman biraz dikkat isteyen bir durum olabilir.

Bedeninizden yeni bir şeyin geçmekte olduğunu hissedecek ve bedeninizi –içinizden ışıyan– bu yeni enerjiyle doldurabileceğinizi öğreneceksiniz. Tepeden tırnağa, yeni sizi tamamen kaplayacak olan bu yeni hissi çok seveceksiniz.

Çoğu insanın bu yenilikle nasıl başa çıkacağını –sizi bu yeni realiteden geçirecek öğretmenlerin rehberliği altında– öğrenmesi iki ila dört yıl alacaktır. Bu öğretmenler paylaştıkları şeyden ötürü onurlandırılacaklar ve siz bu tarafta ( üçüncü boyutta) tezahür ettirme sanatını öğrenmek için uygulama yapmış olan herkesi taktir edeceksiniz. Herkesin derslerini Değişim’den önce tamamlamasının neden çok önemli olduğunu anlayabiliyor musunuz? Böylece, onları Değişim’den sonra deneyimlemenize hiç gerek kalmayacaktır.

Bir uyarı olarak, bitirilmemiş tüm deneyimleri bu yeni realiteye götüreceğinizi size hatırlatmalıyım; bu yüzden, diğerleri yeni bir hızla ilerlerken değerli zamanı o deneyimleri tamamlamak için harcamak zorunda kalmamak için Değişim’den önce mümkün olduğu kadar çok hazırlanın.

Üç günlük karanlıktan sonra, aradan o kadar zaman geçtiği halde neden açlık hissetmediğinizi merak edeceksiniz. Sadece en küçük bir açlık sancısı çekmemekle kalmayacaksınız, bedeninizdeki yağların, fazla kiloların çoğu eriyip gitmiş de olacak. En nihayetinde acıktığınızda, Tanrı’nın yarattığı bir şeyi yemeye ihtiyaç duyduğunuzu fark edeceksiniz. O zaman, hep orada bulunan, ama daha önce gerçekten fark etmediğiniz bitkilere bakacaksınız. Onlardan birini koparıp ağzınıza atacaksınız ve o yavaş yavaş eriyecek. Onun enerjisinin sisteminize yayıldığını hissedeceksiniz. Sonra birden, farklı bir biçimde nefes aldığınızı fark edeceksiniz. Nefesiniz burnunuzdan değil, başınızın tepesinden, tepe çakranızdan gelecek ve bedeninizi gerçekten alışık olmadığınız bir biçimde dolduracak. Değişim’den sonraki o ilk birkaç günde, siz farklı olan her şeyle nasıl işlev yapacağınızı öğreneceksiniz.

Yeni ve aydınlanmış düşünme sürecinizi birçok yeni şey işgal edecek. Düşünme süreciniz çok berrak ve belleğiniz hiç beklemediğiniz kadar güçlü olacak. Ve dördüncü Boyut’un ihtişamından zevk almak için iki bin yılınız olacak.

Özünde, dostlarım, onun daha çok sallantıda bir durum gibi görünecek olmasına karşın, bu bir tam aydınlanma döneminin başlangıcı olacaktır. Çoğunuz yükselişin bütününü hatırlamak için birçok enkarnasyondan beri hazırlanıyordunuz. Hiçbir şey boşa harcanmamıştır; bu yüzden, “ Tüm o travmayı geçireceğime, neden bu Değişim’i beklemedim ki?” diye sormayın. Hiçbir eski yükü bu yeni ve heyecan verici çağa götürmemek için derslerinizi büyük bir arzuyla öğrenin.

Bu sadece başlangıçtır. Bu kısa zaman süresine ( üç günlük karanlığa) bakarak bütün deneyim hakkında yargıda bulunmayın ve kesinlikle  PANİĞE KAPILMAYIN!

Sorular ve Yanıtlar

Geriye ne kadar zamanımız kaldı? Yani, titreşimlerimizi yükseltmek için acele etmeli miyiz? Değişim’in ne zaman vuku bulacağını bize söyleyebilir misin?

KİRAEL: Daha önce de açıkladığım gibi, gerçek zaman çerçevesi konu dışıdır. Önemli olan Değişim’in ne zaman olacağı değil, ona götüren yolculuktur. Değişim’in zamanı büyük ölçüde Dünya Ana’ya ve O’nun titreşimsel sistemine bağlıdır.
Dünya Ana’nın titreşimleri arttıkça, bu artış O’nun sıfır kuşağına ( null zone) doğru ilerleyişini yavaşlatır. Böylece kazanılan zamanda kitleler yükselişe daha tam olarak hazırlanabilirler. İronik bir biçimde, siz korkuyla daha çok hazırlanmaya çalıştığınızda, ona doğru daha hızlı ilerlersiniz. Bu yüzden, sizin yapmanız gereken şey, dostlarım, korkusuz bir biçimde nasıl öğreteceğinizi anlamaktır.

Üstat İsa, buraya korkusuz bir biçimde öğretmeye geldi. Buda, buraya dengeyi ve korkusuzluğu öğretmeye geldi. Tüm Üstatlar korkusuz bir biçimde öğretmeye çalışmışlardır. Ancak, insanın düşünce süreci ve on iki DNA’dan yoksun olmanız bazılarının kitlelere hükmetmek ve daha kişisel bir açıdan kazanmak için korkuyu kullanmalarına izin vermiştir.

Işık kimseye zorla empoze edilemez. O sadece insanın kendisi tarafından kabul edilebilir. Eğer daha çok insan hazır olana dek bu Foton Enerjisi’ni uzakta tutmak istiyorsanız, o zaman daha fazla aydınlanmış olmanız gerekir. Korkuya kapılmayın. Foton Enerjisi geliyor ve onu durduramazsınız. Ama ne kadar çok kardeşinizi bu Değişim’e hazırlayabilirseniz, hepiniz Dördüncü Boyut’ta o kadar çok güzelliği ve ışığı deneyimleyebilirsiniz.

Ben bir kitapta bu “ sıfır kuşağı” ile ilgili bazı şeyler okudum. Onun Değişim’le ve üç günlük karanlıkla ilgisini açıklayabilir misin?

KİRAEL: Üç günlük karanlık esnasında, Dünya’nın manyetik alanı sıfırlanacak ve tüm elektromanyetik faaliyet sona erecektir. Bu “ sıfır kuşağı” dır ve o Üçüncü Boyut’tan Dördüncü Boyut’a geçişi, yani Büyük Değişim’i işaret eder. Biz Dördüncü Boyut’a doğru ilerlerken, zaman şimdiden ( basınç altında) sıkışıyor. Bu, gezegenin kendisini sıkıştırıyor, böylece Dünya Ana’nın kara kütleleri farklı bir yere doğru sıkıştırılıyorlar. Bu kıtaların, okyanusların ve nehirlerin kaymalarına yol açacaktır. Böylece, Dünya Ana’nın kendisini temizlemesini mümkün kılacak olan şey hem enerji değişimleri, hem de fiziksel değişimdir.

Bu depremler yaşayacağımız korku verici bir zaman gibi görünüyor. Ama, eğer biz bunu şimdi biliyorsak, o zaman hiç korku duymayız, çünkü neyin olup bittiğini biliriz, değil mi?

KİRAEL: Bunu söylemek kolay, ama bellek aynı zamanda hücreseldir. Bu, günlük yaşamda başa çıktığınız türde bir korku olmayacaktır. Birçok kişi olup bitenlerin nedeninin farkında olsa da, çoğunlukla, kitleler reaksiyon içinde olacaklardır. Daha önce kitlesel bilinçten söz etmiştik, böylece başkalarının düşüncelerinin kurbanı olmamanın önemini görmeye başlayabilirsiniz. Berraklık olağanüstü bir nitelik olacaktır ve tam olarak farkında olanlar diğerlerinin anlamalarına yardımcı olabileceklerdir. Paniğe kapılmayın. Bunu kaç kez hatırlamanız gerektiğini biliyor musunuz? Paniğe kapılmayın.

Bu Değişim Dünya’nın her yerinde aynı şekilde mi vuku bulacak?

KİRAEL: Kesinlikle evet. Bu bütün Dünya’nın Değişimi’dir. Hiçbir yer bu süreçten muaf tutulmamıştır. Hem birileri bu olayı kaçırmayı neden istesinler ki? Bu kargaşa dönemi Dördüncü Boyut’un tüm güzel enerjisine bir giriştir sadece. Dünya’nın özü, binlerce yıldır bulunmadığı mümkün olan en yüksek titreşimde bulunacaktır.

Elektrik ve gaz olmadan biz nasıl hayatta kalabiliriz? O zaman nasıl yemek pişirebilir, sıcak duş alabilir ve televizyon izleyebiliriz?

KİRAEL: Bizim açımızdan, bu olayın en ilginç yanlarından biri özellikle bu sorulara verilecek yanıtlardır. Çoğu kişi bu dünyanın ( yiyecek ve ısı gibi) bedensel rahatlık veren şeylerine o kadar bağımlı hale gelmiştir ki onlar nasıl hayatta kalabileceklerini anlayamazlar. Bunun iki bölümü vardır: Birincisi, elektrik gücünü yitirdiğinizde, onun yerini Foton Enerjisi alacaktır. Unutmayın ki fosil yakıtlara olan bağımlılığınız sizi bu zamanın kartellerine tutsak kılan şeylerden biridir. Tüm bu tuzaklar olmadan saf bir yaşam sürmek yakında en yüksek anlayış biçimi olacaktır.

İkincisi, Galaktik Kardeşlik enerjiyi dönüştürmenize yardımcı olacaktır. Onlar en önemli ihtiyaçların karşılanmasını sağlamak için hızla hareket edecekler. Onların bu dünyada kalan insanlara yardım etme hızlarını hayal edemezsiniz.

Değişim’e dahil olan diğer Alemler’den söz edebilir misin?

KİRAEL: Tıpkı sizin bedeninizin canlı, nefes alan bir varlık oluşu gibi, Dünya Ana da canlı, nefes alan bir varlıktır. Sizin fiziksel bedeniniz bütününüzle kıyaslandığında küçük görünür, ama o canlı ve iyidir. Sıfır kuşağında geçirilecek süre “ ışıklandırılmamış” olan her fiziksel beden için rahatsız edici olacaktır. Sıfır kuşağına girerken kullanabileceğiniz iki enerji vardır: Ses ve ışık. Çünkü sizin üçüncü-boyutsal bedeniniz de ışıktan oluşan bir moleküler yapıdır.

Fiziksel bedenleriniz ve insan unsuru evrenlerdeki daha düşük titreşimlerin arasında yer alırlar. Bu olumsuz bir şey değildir; sadece gerçektir. DNA ipliklerinin azaltılmasının bir parçası olmaya karar verdiğinizde seçtiğiniz şey buydu. Sahip olduğunuz yoğunlukla, sizin tayfın daha aşağı ucunda bulunduğunuzu söyleyebiliriz. Daha yüksek tayfta Melekler Alemi ve Rehberlik Alemi gibi farklı titreşim düzeyleri vardır. Rehberlik Alemi benim geldiğim yerdir. Üstat İsa ve diğer Melchizedekler’in birçoğu, ışık bedenle tezahür etmiş olan tüm Büyük Üstatlar Rehberlik Alemi’nde bulunurlar. Rehberlik Alemi’nin ötesinde ise tüm evrenlerdeki her varlık özüne nüfuz eden Işık Varlıklar bulunur.

Işık Varlıklar’ın üzerindeki düzeyde, “ Dış Işık Bandı” vardır, orada Akaşik Kayıtlar ile birlikte Işık Varlıklar’ın daha konsantre formları bulunur. Onun ötesinde ise Mesih Bilinci’ne ve Yaratıcı Enerji’nin bütününe ulaşırız.

Buradaki deneyimimizi tamamlamamızın gerekmesi, benim istediğim o evi ve arabayı hala alabileceğim anlamına mı gelir?

KİRAEL: Bu, bu kitaptaki en önemli sorulardan biridir. Eğer başka hiçbir şeyi hatırlamayacak olsanız bile, bunu hatırlayın.

Bu kitabı okurken, kendinizi, “ Bir şey satın almama ya da uzun vadeli bir anlaşmaya girmeme hiç gerek yok, çünkü Değişim vuku bulduğunda bunların hiçbir anlamı kalmayacak,” derken bulabilirsiniz. Bundan daha düşüncesizce bir bildirimde bulunamazdınız. Yaşam planınız belli deneyimleri gerektirir ve her birinin yeni bir anlayış düzeyini getirmesi amaçlanır. Siz bir dersi kısa kesmeyi seçtiğiniz her seferinde, o sadece daha sonra üzerinde çalışmanız için yeni realiteye ertelenmiş olur. Her ne olursa olsun, deneyim olasılıklarını yadsımayın.

Her şeyin geçmişte ancak hayal edilebilecek bir yere geçmiş olduğu bir enerjinin içinde uyandığınızı hayal edin. Çevrenize, yaşam potansiyeline baktığınızda, onun nefes kesici bir güzellikte olduğunu görüyorsunuz. Yeni bedeninizi ve bu yeni realite içindeki yeteneklerinizi anlamaya başlıyorsunuz. Ancak, eksik bir öğrenim durumundan dolayı, yüksek benliğiniz sizin bir deneyimi tekrarlamanızı gerektiren bir plan tasarlamıştır. Tüm varlığınız yeni enerjiyi istediği halde, her ders iyice öğrenilene dek o ilerleyemez. Dolayısıyla, hiçbir olasılığı yapılmamış bırakmayın. Yüksek benliğinizin önünüze serdiği her şeyi tutkuyla öğrenin, çünkü sizi bu yeni bin yıla sokacak olan şey budur.

İçimde Işığın bulunduğunu biliyorum, ama onu nasıl yakabilirim?

KİRAEL: Bu soru birçok şekilde yanıtlanabilir, ancak o daima gelip, insan varoluşunun içsel işleyişlerini anlamanın üç esasına dayanır. En başta meditasyon gelir, onu otomatik yazı yazma ( yazıcı medyumluk) ve sonra da uyku-hali programlaması denen şey izler. Bu üç basit gereçle, bu yolculukta önünüze çıkan tüm sınavları geçebilirsiniz.

Işığı nasıl yakabilirsiniz? O zaten yanıktır. Sizin sadece onu tam potansiyeline nasıl eriştireceğinizi bilmeniz gerekir. Bu yolculuğa başlamak için yukarıdaki gereçlerin birini ya da hepsini kullanabilirsiniz.

Işık Varlıklar’ın farklı düzeylerinin bulunduğunu bilmiyordum. Üstat İsa, Mesih Bilinci midir?

KİRAEL: Üstat İsa ve diğer Üstatlar, bir anlamda, Mesih Bilinci’nin hizmetindedir. Mesih Enerjisi, Daha Aşağı Işık Bandı’nın üzerinde yer alır. Onun üzerinde, “ Daha Yüksek Işık Bandı” ve sonra da Yaratıcı Enerji yer alır. Bu farklı düzeyler üçüncü-boyutsal bir zihinden başka bir yerde bulunmazlar. İşte bu yüzden biz onları o düzeyde ayırıyoruz. Değişim’den sonra Üçüncü Boyut’u geride bıraktığınızda, sizi ışık-beden sistemine geçirecek olanlar Işık Varlıklar’dır.
Öyleyse bir anlamda sen, biz Üçüncü Boyut’taki farklı yogalar ve kutsal metinler gibi farklı disiplinler üzerinde çalışırken, bu disiplinlerin bedensel titreşimimizi yükseltmeye yardımcı olduklarını söylüyorsun. Bizim yapmakta olduğumuz şey içimizdeki alanı açmaktır. Eğer bu uygulamalar daha derin anlamda anlaşılırsa, biz ışığın bedenimizi doldurması için kendimizi açıyoruz. Kendimizi ne kadar çok açarsak, içimize o kadar çok ışığın girmesine izin vermiş oluyoruz. Eğer bunu doğru hazırlık olmadan çok hızlı yaparsak, ışığın zarar verici ya da boğucu olabileceği bir açıklık yaratabiliriz. Öyleyse yolculuğumuzdaki süreç, Üstatlar’ın öğretilerinin yardımıyla kendimizi yavaş yavaş, yumuşak bir biçimde, ışığın bizi etkili bir biçimde doldurmasına izin verme niyetiyle açılmaktır. Böylece bunu adım adım gerçekleştiririz ve Değişim bizim önceki yıllardan biraz daha hızlı arınabileceğimiz bir yere girmemizi sağlar, öyle mi?

KİRAEL: Kesinlikle haklısın. Biraz daha iyi anlamanıza yardımcı olacak birkaç şey ekleyeceğim. Evet, kendinizi bir anda ışıkla dolduramazsınız, çünkü o zaman bu ışığı dağıtırsınız ( israf edersiniz). Çoğu kişinin çok fazla ışıkla dolduğunda yapmak istediği ilk şey yuvaya, Yaradan’a geri dönmektir. Bu pekaladır, ancak o Dünya katının tekamül yolunu geçersiz kılar. Siz programın iki bin yıl gerisindesiniz, çünkü bu Değişim’in aslında Üstat İsa’nın zamanında olması planlanmıştı, ama Dünya buna hiçbir biçimde hazır değildi. Çoğu insan ilerlemeye hazır değildi, bu durumda sonuç bir felaket olacaktı. Dolayısıyla, Yaradan tarafından planlanan tekamül süreci genel olarak başarısızlığa uğrayacak ve Yaratıcı Öz kendi düşünce kalıplarını evrimleştirerek arzu ettiği tekamül sistemine sokamayacaktı.
Böylece, aslında sen kesinlikle haklısın, ama uygulamada bu konuda dikkatli olmalısın, çünkü biz ne kimseyi yavaşlatmak ne de kimseyi zorla hızlandırmak isteriz.

Senin gibi insanların bu dünyada enkarne olmuş olmalarının nedeni öğretmektir ve öğretmenler değişmeye, kalabalığın karşısına çıkıp, “ İşte benim elimden gelen bu. Hoşunuza gideni kabul edin, geriye kalanını da hazır olana dek bir kenara bırakın,” demeye gönüllü olanlardır.

Burada söylediğin şey doğrudur. Değişim meydana geldiğinde insanların hazır olmaları gerekir, çünkü şimdi deneyimlediğiniz titreşim yoğunluğu Değişim’den sonra, öbür tarafta uyumlu olmayacaktır.

Bu Değişim’in Mesih Enerjisi’yle ilgisi nedir?

KİRAEL: Üstat, bütün bu süreci gözlemleyip denetleyecektir, çünkü zamanın başlangıcından beri bu O’nun gerçek realitesiydi. O’nunki her şeyi tekrar temizleyecek olan bir enerjidir. Mesih’in ikinci gelişi denen şey, dostlarım, yakındır. O’nun enerjisi bu gezegenin bilinçli katını asla gerçekten terk etmemiştir, ancak çoğu kişi bu güzel Işığı uzaktan görmeyi seçer. Mesih Enerjisi’nin sadece O’na ihtiyaç duyduğunuzda burada olmadığına inanın, çünkü O hep vardır.

Sadece, “ Biliyorum” yaklaşımını uygulamaya başlayın. Gerçek, sizi Üstat İsa’nın sözünü ettiği, “ Benim yaptığım her şeyi siz de yapacaksınız,” anlayışını idrak ettirecek bir yola sokacaktır.

Share

Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.

Copyright © Dünya Ana